Ana Sayfa Eleştiriler Cennetin Çocukları / Children of Heaven (1997)

Cennetin Çocukları / Children of Heaven (1997)

Cennetin Çocukları / Children of Heaven (1997)
0
İranlı yönetmen Majid Majidi tarafından çekilip aynı zamanda yazılan Children of Heaven orijinal adıyla Bacheha-Ye aseman bundan yaklaşık 20 yıl önce gösterime girdi. Majidi’nin Color of Paradise ile beraber en etkili filmi olarak karşımıza çıkan Children of Heaven iki kardeşin büyük dünyasında küçük bir sırdan besleniyor.

Ali kardeşi Zahra’nın ayakkabısını tamir ettirmek için ayakkabıyı tamirciye vermiştir. Ayakkabıcıdan çıktıktan bir süre sonra ayakkabının yanında olmadığını fark etmiştir. Ayakkabıyı kaybeden Ali durumu Zahra’ya açıklar. Maddi güçlükler içinde bir göz odada büyüyen ve anneleri de oldukça hasta olan iki kardeş bu durumu babalarına açıklamak istemez. Çünkü yeni bir çift ayakkabı yeni bir masraf demektir. Bu yüzden dönüşümlü bir şekilde Ali’nin ayakkabısını giymeye başlarlar. Daha sonra ise hikaye, Zahra’nın yeni bir ayakkabıya sahip olması için iki kardeşin gayretini ve iki kardeşin ayakkabıyı dönüşümlü kullanırken başlarına gelenleri konu alır.

Kardeşlerin babasının Zahra’yı daha çok sahiplendiğini görürüz. Tabi bu durum bariz bir şekilde göz önünde değildir. Babasıyla nadir bir şekilde vakit geçirme fırsatı bulan Ali onunla beraber şehre bahçıvanlık yapmaya gider. Orada kendisiyle kıyaslanamayacak şekilde maddi durumu iyi olan bir çocukla zaman geçirir. Baştan sona dram barındıran filmde Ali’nin en mutlu olduğu anda bile yüzünde sadece küçük bir tebessüm oluşur.

2

Ali bir gün bulundukları şehirde koşu yarışmasına katılmak ister. Katılmak istemesinin sebebi ise yarışmada üçüncü gelen kişiye ayakkabı hediye edilecektir. Filmde görülen bütün çocuklara masumluk çerçevesi içerisinden bakılır. Sadece yarış zamanı gelince Ali ile yarışan bir çocuğun hırsına yenik düştüğüne şahit oluruz. Yarışı duyduğu andan itibaren ödülden ötürü Ali hep üçüncü olmak istemiştir. Yarış süresince de kendini hep üçüncü konumlandırmıştır. Yarışın sonunda istediğinden çok daha fazlasını elde eden Ali mutsuzdur. Çünkü ayağına kadar gelen ayakkabı kazanma fırsatını ister istemez kaçırmıştır.

Filmin içinde insanlık dersi niteliğinde birçok olay görürüz. Tabi bunları kendimiz çekip çıkarmamız lazım. Bunlardan 1-2 tanesinin ne olduğunun yazılması gerektiğini düşünüyorum. Zahra’dan çaya atmak için şeker isteyen babanın cami tarafından ona emanet edilen şekerlere hiçbir şekilde el sürmemesi, durumları oldukça kötü olmasına rağmen bir tas çorbayı komşuları ile paylaşmaları bu olaylara en güzel örneklerden.

Bütün film boyunca iki kardeşin başına hep şanssızlıklar gelir. Buna rağmen kardeş olmayı hiçbir şeye değişmezler ve birbirlerine bir öncekinden daha sıkı sarılırlar. Ali’nin her gün Zahra’nın kaybolan ayakkabısından ötürü okula koşmak zorunda kalması onun yarışta başarılı olmasını sağlıyor. Bu olay da filmin hemen altındaki felsefeyi gün yüzüne çıkartıyor. Kötü şeylerden her zaman güzel bir şey çıkabilir. Böylelikle Majid Majidi, Ali üstünden başımıza ne gelirse gelsin asla pes etmememizi anlatmak istiyor.

Bir Cevap Yazın