Ana Sayfa Dosyalar En'ler En İyi 10 Savaş Filmi

En İyi 10 Savaş Filmi

En İyi 10 Savaş Filmi
0

Image-15-Nature-and-the-front-line-The-Thin-Red-Line

The Thin Red Line (1998)

Terrence Malick’in başyapıtı olan “İnce Kırmızı Hat”, doğa, savaş, aşk gibi genel konuları, insanın dünya üzerindeki yerini ve insanın bütün bunlar arasında en değersiz varlık olduğunu başarılı bir şekilde işleyen bir yapım. İnsanın doğa ile ilişkisi filmin temel konularından biri. Yönetmenin ilk filmi Badlands ‘da da benzer bir tema vardı. Sistemden ve toplumdan kaçıp doğada kendi benlikleriyle yaşamaya çalışan iki genç insanın, yine sistem tarafından yakalanıp eski hayatlarına mahkum bırakılmaları anlatılıyordu. Malick’in başyapıtı öncesi verdiği 20 yıllık ara, filmlerinde anlatmak istediklerinin aynı zamanda kendi düşünceleri de olduğunu gösteriyor olabilir. Yine bu filmde de Er Witt karakteriyle bu fikirlerini ortaya koymaya devam ediyor. Ana karakterlerimizden biri olan Witt bir asker kaçağı. Film Witt ve arkadaşının cennet benzeri bir sahilde yaşadıkları güzel anılarla başlıyor. Daha sonra Çavuş Welsh ile Witt arasında filmin ana eksenlerinden birini oluşturan çatışmayı gösteren bir konuşma gerçekleşiyor. Aralarında ince bir çizgi var; gerçekçi ve görevine sadık Welsh ile iç sesinde sürekli varoluşçu sorular soran hayalperest Witt arasındaki konuşmanın kısa bir bölümü: 

Welsh: Bu dünyada bir adam, tek başına, bir hiçtir. Ve bundan başka dünya da yok.
Witt: Yanlışın var. Ben başka bir dünya gördüm. Bazen sanırım sadece benim… hayal gücümdü.
Welsh: Göremeyeceğim şeyler görmüşsün.

Yazan: Tuncay Uravelli
Yazının tamamını okumak için.

9

strangelove

Dr. Strangelove (1964)

1939-1945 yıllarını kapsayan 2. Dünya Savaşı savaşa dolaylı olarak katılan veya katılmayan birçok ülkeyi doğrudan etkilemişti. Almanya, SSCB, Japonya ekonomik anlamda gerilemişti. Şimdiki Dünya tarihine baktığımızda Almanya, Rusya ve Japonya ekonomik seviyesi en yukarda olan ülkelerden olduğunu görürüz. SSCB meşhur Stalingard muharebesinden çıkmış, ABD ise Pearl Harbor saldırısına tanık olmuştu. SSCB’ye oranla ABD’de savaştan daha az etkilenmişti. 1960lı yıllarda ise iki ülke arasındaki gerilim hızla ilerlemekteydi.

Savaş generallere bırakılmayacak kadar önemli bir iştir.” – Georges Clemenceau

Stanley Kubrick’in 1964 yılında çektiği,  Peter George’un “Red Alert” romanından uyarlanan kara mizah türündeki Dr. Strangelove or How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb 2. Dünya savaşı sonrasında SSCB ve ABD’nin politikasını çetrefilli bir dille eleştiriyor. Olası bir 3. Dünya Savaşı için füze depolayan, yayılmacı bir politika izleyen bu iki ülke filmde nükleer bomba krizinin eşiğine geliyor.

Yazan: Hürrem Celil Erdoğan
Yazının tamamını okumak için. 

Bir Cevap Yazın