Ana Sayfa Etiket "dram"

Rashômon (1950)

1950 senesinde çekilen Rashomon, Japon sinemasını ve Akira Kurosawa’yı 51. Venedik Film Festivali’nde aldığı Altın Aslan ile batıyla tanıştıran film olarak literatürlere geçti. Ryunosuke Akutagawa’nın yazdığı Rashomon ve Korulukta adlı iki hikayeden uyarlanan Rashomon, ormanın içinde umursamaz şekilde gezen bir haydutun bir kadına tecavüz edip, kocasını öldürdüğü bir metni konu alıyor. Buraya kadar her şey […]

Solaris (1972)

Babasından gelen genlere güvenerek kendisine has şiirsel üslubuyla, kendi dönemi Rusya’sının en iyisi olmayı başaran bir yönetmen Andrei Tarkovsky. Dünya sinemasına kazandırdığı ve filmografisinin tamamını oluşturan sekiz başyapıt eser Tarkovsky’nin ne kadar büyük bir yönetmen olduğunun ispatı niteliğinde. O dönemlerde Rusya ve ABD arasında soğuk savaş yeryüzüne sığmayıp uzaya kadar sıçramıştı. Solaris’de Kubrick’in 2001: A […]

Köpek Dişi / Dogtooth (2009)

Yorgos Lanthimos’un Efthymis Filippou ile beraber yazdığı ve kendi yönettiği Dogtooth; 2011 yılında Akademi Ödül Töreni’nde En İyi Yabancı Film kategorisinde yarışarak dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. O sene Incendies, Biutiful gibi hatırı sayılı filmler ile yarışması bile yönetmen için sağlam bir ilk adım olarak nitelendirildi. “Köpek dişiniz düştüğü zaman bu evden gitmeyi (özgürlüğünüze kavuşmayı) hak […]

Creed: Efsanenin Doğuşu (2015)

Adını ilk olarak 1976 da duyuran John G. Avildsen’in yönettiği, senaryosunu ise Sylvester Stallone’nin yazdığı Rocky boks denilince akla gelen ilk filmlerden. İtalyan Aygırı Rocky Marciano’dan esinlenerek yazılan Rocky, içinde geçen diyaloglar ve bir boksörün en dipten zirveye giden yolculuğunu anlattığı için merkezi spor olan filmlerden farklılık göstermişti. Bu farklılık 1977 Akademi Ödül Törenlerine 3 […]

Guguk Kuşu / One Flew Over the Cuckoo’s Nest (1975)

Shakspeare’in dediği gibi, delirmenin bir yöntemi olabilir belki, ama her delinin yöntemi bambaşkadır. Usta oyuncu Jack Nicholson’ın tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen bu filmde canlandırdığı McMurphy’nin deli olmayı seçtiği yöntemse suçluluktur. Özgürlüğüne oldukça düşkün McMurphy’nin daha az güvenlikli ve daha özgür olacağı bu ortamı tercih etmesi aslında çok da garipsenmiyor. Film boyunca McMurphy’nin akıl hastanesinin düzenini bozma eğilimine tanık oluyoruz. Bu rolüyle Jack Nicholson’ın aslında her insanın […]

Ben, Earl ve Ölen Kız / Me and Earl and the Dying Girl (2015)

Jesse Andrews’in aynı isimli romanından sinemaya uyarlanan Me and Earl and the Dying Girl ülkemizde bu hafta Filmekimi sayesinde bazı şehirlerde gösterime girdi. Yönetmen Alfonso Gomez-Rejon’un ikinci filmi olan bu yapım bu sene Sundance Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazanmasından dolayı sinemaseverlerin ilgisini çekmeyi başarmıştı. Tarzı gereği ilk bakışta The Perks of Being a Wallflower’ı […]