Ana Sayfa Etiket "film eleştirisi"

Amerikan Sosyo-Kültürel Eleştirisi İçerisinde Bir Sarı Minibüs: Little Miss Sunshine (2006)

Little Miss Sunshine, komedi/dram yol ve kara-komedi yol filmi kategorilerine uyan 2006 yapımı film. Amerikan bağımsız sinemasının en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen film, vizyona girdiği yıl çok ses getirdi. 79. Akademi Ödülleri’ne En İyi Film dahil 4 dalda aday oldu ve bunlardan ikisini kazandı. Kadrosunda Greg Kinnear, Toni Collette, Steve Carell, Abigail Breslin, Alan […]

Star Wars: The Last Jedi: Umudun Başlangıcı (2017)

Evrenin en güzel serisi Star Wars, iki yıl önce uzun süre hayali kurulan yeni üçlemesinin başlangıç filmi The Force Awakens’la karşımızdaydı. Yönetmen koltuğunda J.J. Abrams’ın oturduğu, vizyona büyük ses getirerek giren film genel anlamda beklentileri boşa çıkarmayan bir başlangıç filmi olmuştu. Ancak yaratıcı fikirler sunmak yerine ilk üçlemeye yakın durması nedeniyle oldukça eleştirilmişti. Abrams’ın bu […]

mother! (2017): Benzersiz Bir Metafor Kullanımı

Darren Aronofsky’nin son filmi Mother!, başyapıt mı, çöp mü tartışmaları devam ededursun, filmin; sinemada izlediğim en riskli, en zekice anlatımlardan biri olduğunu itiraf ederek başlamalıyım. İlk gösterimi Venedik Film Festivali’nde gerçekleşen Mother!, festivale katılan izleyicilerin bir kısmının ayakta alkışlaması ve bir kısmının yuhalaması ile karşılaştı. Övenlerin ve yerenlerin tepkileri hızla sosyal medyaya düşerken, kimi eleştirmenler filmi […]

Muhsin Bey (1987): Musiki Tınısında Bir Hayat

Ömrünü musiki ile geçirmiş, “ağlamakla, inlemekle, ömrüm gelip geçiyor” diyen Müzeyyen Senar’da kendini bulmuş, vakur duruşlu onurlu bir adam Muhsin Kanadıkırık.  Organizatörlük mesleğini icra ederken, sevdiği musiki camiasında, ‘musiki’ müziğin edebi duruşu ile kendi ev yaşamının her hâlinde ve karakterinin her bir zerresine işlemiş olarak nefes alır.  Çiçeklerini dahi sularken isimleri ile seslenip onları zarif […]

İşe Yarar Bir Şey (2017): Edebiyat İşimize Yarar Mı?

11’e 10 Kala (2009) ve Gözetleme Kulesi (2012) filmlerinin ardından üçüncü uzun metrajı ile seyirci ile buluşan Pelin Esmer, şair olduğunu açık etmeyen avukat Leyla’yı ve stajyer hemşire Canan’ı, Ankara-İzmir arasındaki tren yolculuğuna ortak ediyor. Bu ikili, boyundan aşağısı felçli olan Yavuz’un isteğini yerine getirmek maksadıyla ortak harekete geçme kararı alıyor. İçinden şiirler geçen şiirsel bir film yapma amacıyla […]

Gölge Oyunu (1992): Mağara* Duvarlarında İzlenilen Raks

Gülşen-i  Raz‘ın  yorumcularından  biri, Zahir’i  görenin  çok geçmeden  Gül’ü  de  göreceğini  söyler;  bunu  söyleyerek  arkasından  Attar’ın  Esrârnâme‘sinde  geçen  bir  dizeyi  aktarır:  ‘Zahir,  Gül’ün  Gölgesi  ve  Perde’nin  Açılması’dır.’  J.L. Borges – Zâhir Zaman ve mekanın adem olduğu ve fakat sayılamayacak çoklukta gözün ki bu bahçede su verdiğin ağaçtır ve âdem olarak sadece bakmakla ‘sınırlı’ kaldığın ‘şeyler’ […]