Kağıttan Kentler / Paper Towns

                                                                  “Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhu koyup aşk sanıyorsunuz”

William Shakespeare

Ünlü bestseller yazarlarından John Green, Hollywood’a ilham vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz yılın ses getiren filmlerinden Aynı Yıldızın Altında’dan sonra bu kez Kâğıttan Kentler (Paper Towns) kitabı beyazperdeye uyarlandı. Geçtiğimiz hafta vizyona giren Kâğıttan Kentler’in yönetmenliğini 2012 yılında ‘Robot ve Ben’ filmi ile sinemaya adım atan Jake Schreier yaptı. Romantik drama tadındaki yapımın başrollerini Nat Wolff ve Cara Delevingne paylaşıyor.

‘Bir insanı gözünüzde ne kadar büyütebilirsiniz?’ sorusunun cevabını filmde bize Quentin kendisi anlatıyor. Her şey onun için dokuz yaşındayken görür görmez âşık olduğu Margo’nun karşı evlerine taşınmasıyla başlar. Çocukluk arkadaşı olarak büyüyen Margo ve Quentin, yıllar geçtikçe farklı sosyal çevrelere yönelir. Quentin, zeki sınıf arkadaşları Ben ve Radar’a yakındır. Margo ise tıpkı çocukluğunda ki gibi maceracı ve daha başına buyruktur artık. Değişmeyen tek şey ise Quentin’in Margo’ya duyduğu aşktır. Lise hayatlarının sonlarına doğru, Margo, Quentin’i bir dizi eşek şakasına dâhil olacağı uzun bir gecede yanında olmasına ikna eder. Ancak ertesi gün Margo, arkasında ipucular bırakarak ortadan kaybolur.  Quentin ve arkadaşları onu bulmak için bir uzun yola çıkarlar.

Kâğıttan Kentler asosyal bir erkeğin güzel bir kıza âşık olması ve her gün bir mucize beklemesinden yola çıkıyor. Kızın da kendisini bir gün seveceğini hayal ederek yaşayan genç kahramanımızın hissettikleri önümüze bir klişe olarak sunuluyor. Havalı Margo ve özgüveni düşük Quentin’in yaşadıkları, hayallerin düşünceleri etkilemesi üzerine kurgulanıyor. Quentin’in yaşadıkları Shakespeare’in bir sözünü hatırlatıyor; “Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhu koyup aşk sanıyorsunuz”

Bir noktaya kadar diğer Amerikan gençlik filmlerinden farklı olsa da filmin bunu çok fazla sürdüremediğini söylemeliyiz. Amerikan banliyölerinden yaşam izleri, sevdiği kıza açılamayan çekingen erkek profili, çılgın lise partileri ve okulun popüler kızı-erkeği olma muhabbetleri… Ancak tebrik etmek gerekir ki Kâğıttan Kentler, bu klasik yapılaşmasını başarılı bir sonla kırıyor.

Sıcak ve samimi havasıyla izleyeni saran yapısının yanı sıra filmin diğer bir avantajı da müziği bu yanıyla uyumlu sürdürmüş olması. Başrol oyuncuları Nat Wolff ve Cara Delevingne iyi bir uyum yakalanmış. Ancak Quentin ve Margo’nun arkadaşları rolündeki Austin Abrams ve Halston Sage arasında uyumsuzluk maalesef Abrams’ın, Sage’in daha çok kardeşi gibi gözükmesine neden oluyor.