İnatçılar / Rams (2015)

İnatçılar / Rams (2015)
0

Grímur Hákonarson’un geçtiğimiz yıl Cannes’da Belirli Bir Bakış Ödülü’nü kazanan, İzlanda’nın Oscar aday adayı filmi İnatçılar (Rams, Hrútar) aylar önceki Filmekimi gösteriminden sonra bu hafta vizyona giriyor. İzlanda’nın kırsal bir kasabasında bir “koç yetiştirme yarışması”yla açılan film iki küs kardeşin hikayesini anlatıyor.

Gummi ve Kiddi aynı çiftliğin farklı evlerinde yaşayan, hayatlarını koç/koyun yetiştirerek sürdüren ve birbirleriyle yıllardır konuşmayan iki kardeştir. Her sene düzenlenen “koç yetiştirme yarışmaları”nda ikisinden biri hep birinci olur. Bu sene Kiddi’nin birinci olmasından sonra Gummi onun koçunu incelerken onun bulaşıcı ve ölümcül bir hastalığı olabileceğini düşünür. Bunun sonrasında gelişecek olaylar hem köy halkının ve sürülerinin hayatını hem de iki kardeşin ilişkisini etkileyecektir.

Mükemmel doğa manzaraları, minimalist sinematografisi ve dar alanda yaratmayı başardığı aile içi çatışmasıyla filmi genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Özellikle doğa görüntüleri o kadar ustalıkla çekilmiş ki oradaymışsınız gibi üşütüyor sanki. Sonlara doğru yükselmeye başlayan duygu yoğunluğuysa finalde boğazımızda bir yumru olup oturarak zirve yapıyor ama kesinlikle ajitasyona kaçmadan, ikliminin soğukluğuna uygun bir şekilde. Değinilmesi gereken bir diğer nokta da oyunculuklar. Gummi ve Kiddi’yi canlandıran Sigurður Sigurjónsson ve Theódór Júlíusson abartısız ve etkili oyunculuklarıyla filmin soğuk atmosferini çok iyi taşıyorlar. Ana çatışmasını bu iki kardeş üzerinden ailevi ilişkiler üzerine kurmuş görünen Rams, doğa insan ilişkisi, iletişimsizlik, yalnızlık, bizi bir arada tutan değerlere ve hatta bir bakıma insan-devlet ilişkisi bağlamında da okunabilir. Filmin Türkçe isminin İnatçılar olması da bize bu kardeşler hakkında bir önbilgi vererek filmin ana çatışma kaynağına işaret ediyor.

Bu kadar övdükten sonra eksik bulduğum bir iki noktaya da değineyim. İki kardeşin geçmişi ve karakter derinliklerini biraz zayıf buldum. Filmi hep Gummi’nin bakış açısından izlediğimiz için Kiddi’nin hayatı, motivasyonları biraz havada kalıyor. Yönetmenin tercihi olabilir bu durum ama neden bunu tercih ettiğini gösteren bir ipucu da yok. Bir de film için mizahi yorumları var fakat ben İskandinav mizah anlayışına göre bile böyle bir-iki sahne dışında böyle bir yanını göremedim.

Sonuç olarak, İskandinavya sinemasının başarılı örneklerinden olan Rams sinemaların ölü yaz sezonunda serin bir alternatif sunuyor. Sırf oyunculukları için bile izlemeye değer bir yapım. Ancak özellikle kardeşiyle sıkıntılı bir dönem geçirenler için uyarmakta fayda var: bu film sizi derinden etkileyebilir.

Bir Cevap Yazın