Ana Sayfa Dosyalar Avrupa Sineması The Seventh Seal / Yedinci Mühür (1957)

The Seventh Seal / Yedinci Mühür (1957)

The Seventh Seal / Yedinci Mühür (1957)
0

“Ve Kuzu yedinci mühürü açınca göğü bir sessizlik bürüdü, bu yarım saat kadar sürdü. Ve yedi melek ellerindeki borazanı çalmaya hazırlandılar.” İncil’e ve Hristiyanlık inancına göre kıyametin kopması için ilk önce 7 mühür açılacak, açılan her bir mühür 7 borazanı çalmasını sağlayacak. 7 borazan ise 7 kaseyi harekete geçirecek. Sırayla açılan bu mühürlerin en sonuncusu yani yedincisi açıldığında ise büyük depremler olacak ve gökten kocaman taşlar yağacağı söyleniyor.  Mühürleri açan kuzu ise saflığı ve temizliği ifade eder. İnanca göre kötülüğü ve dünyanın sonunu getirecek olan kuzudur. Kuzu aynı zamanda Hıristos’u yani Hz. İsa’yı temsil eder.

Ingmar Bergman’ın yönettiği 1957’de vizyona giren The Seventh Seal ise Orta Çağ’da halk arasında Kara Ölüm olarak adlandırılan vebanın kol gezdiği zamanlarda Haçlı Seferleri’nden dönen bir şövalye yanında yaveri/yamağı ile İsveç’e vardıktan sonra vebanın insanlarda nasıl izler bıraktığını görür. Şövalye isyan etmeye başlar. Şövalye Antonius Block’a göre Tanrı nasıl olur da böyle bir şeye izin verir. Ve Tanrı’nın varlığından şüphe duymaya başlar. Tam o esnada Ölüm ona ziyarete gelmiştir. Şövalye’nin Ölüm’e bir dakika dur demesine rağmen Ölüm ‘Hep öyle dersiniz. Ama ben süre tanımam.’ diye terslemiştir. Şövalye bu seferde Ölüm’e satranç oynamayı teklif eder. Ölüm şaşırtıcı derecede bunu kabul etmiştir.  İnsan suretine bürünen Ölüm, insani duygular ile hareket ettiğini bu satranç oyunu ile  göstermiştir.  Kendini basite indirgeyip, gözünü hırs bürümesine izin vermiştir. Oyunu şövalye kazanırsa Tanrı’nın varlığına dair bilgi isteyecektir. Ölüm kazanırsa şövalyenin canını alacaktır.seventh seal birdunyafilm

Ölüm ile şövalye arasında oynanan satranç oyunu filmin bütün geneline yayılıyor. Şövalye Antonius yanına film boyunca arkadaşlar bulacaktır. Küçük bir akrobat grubu olan aile de şövalyeye kısa bir süreliğine eşlik eder. Şövalye onlar sayesinde güzel ve saf dünyanın hayalini kurmaya başlayacaktır.

Film toplumsal ve dinsel olmak üzere eleştiride bulunmaktadır. Haçlı Seferleri’ne çıkan bir şövalye ve yaveri savaşın gereksizliğinden bahsederler. Savaş onlar için zaman kaybından ve ölümden başka bir şey değildir. Bu yüzden The Seventh Seal anti- militarist bir görünüm çizmektedir.

İçimdeki Tanrı’yı neden öldüremiyorum?

The Seventh Seal, Antonius Block’un kendi içinde yaşadığı keşmekeşi diyaloglar ile seyirciye çok iyi aktarmaktadır. Papaz ile arasındaki konuşmada Tanrı’nın varlığı ile alakalı arka arkaya sorduğu soruların hiç birine cevap alamamaktadır. Antonius başladığı yere geri dönmüştür. İçinde doğup dışarıya taşan isyan tekrar içinde sonlanmıştır. İç huzuru bulmaya çalışan bir canlı için bu en kötü kısır döngüdür.

seventh seal 12birdunyafilmBabası rahip olan Ingmar Bergman için ise bu durum çok zordur. Tanrı’nın meskeninde büyüyen bir çocuk nasıl olurda bunca yıldır Tanrı’yı istediği gibi ulaşamaz. The Seventh Seal bu yüzden bana sorarsanız Bergman için çok özeldir. Bergman’a göre The Seventh Seal: Yedinci Mühür, serbestçe kullanılmış ortaçağ malzemeleriyle sunulan modern bir şiirdir. Filmimde Şövalye, bugünün askerinin savaştan dönmesi gibi, Haçlı Seferi’nden dönüyor. Orta Çağda insanlar vebadan ölesiye korkarlardı. Bugün de atom bombası korkusuyla yaşıyorlar. Film, teması hayli basit bir alegoridir: İnsan, onun ebedi Tanrı arayışı ve tek mutlaklık olarak ölüm. 

The Seventh Seal, içinde Tanrı’nın varlığına dair şüphe duyanları ve içindeki Tanrı’yı bulmaya çalışanlar için daha çözümcü olmaktan ziyade daha fazla düğüm atan bir film. Aranılan cevaplar bu filmde karşımıza çıkmayacak. Aynı zamanda Ingmar Bergman’ın en etkilendiğim ve en farklı bulduğum filmi olmuştur The Seventh Seal.

Bir Cevap Yazın