Toprak Altında / Buried

  Özellikle eski Amerikan film afişlerine ya da posterlerine dikkat ederseniz filmi pazarlayabilmek için o afişlerde filmlerin insanlarda uyandırdığı hislerin ve filme verilen tepkilerin de yazıldığını görürsünüz.  Orson Wells imzalı Yurttaş Kane filminin afişindeki  “Mükemmel” , “ Herkes bu filmi konuşuyor” ya da Mel Brooks’un Young Frankstein filminin afişinde “Tüm zamanların en eğlenceli komedisi” yazdığı gibi. Buried filminin de ilk afişinden sonra çıkan posterinde bunlara benzer referans sözleri yer alıyor. “Tam bir kabus”, “ Büyüleyici”, “Ezber bozan” vb. Bana sorsalardı ben “Sinir bozucu”, “Bunaltıcı” ve “Boğucu” derdim.

  Gelelim mevzuya;

  ABD kendi vatandaşlarının huzurunu ve refahını ne kadar düşünür ? ABD için tek bir vatandaşının değeri ne kadardır? Herhalde Amerikan hükümeti için halkının huzuru ve refahı çok önemlidir ve tek bir vatandaşının hayatının bile hesabını en ağır şekilde sorar.  11 Eylülde hayatını kaybeden 20.000 ABD vatandaşının hayatının hesabını Orta Doğu’da özellikle Irak ‘ta sormadı mı ? Acaba gerçekten öyle mi ?

Rodrigo Cortes bunun doğru olup olmadığını ya da ne derecede doğru olduğunu 90 dakikada anlatıyor. Filmin ana ve sesini duyup kendisini gördüğümüz tek karakteri Paul Conroy (Ryan Reynolds) .Irak’ta fidyeciler tarafından kaçırılır ve saat 9.00’a kadar 5 milyon paranın – sonra 1 milyona inen – getirilmesi istenir.  Film nerede geçiyor diye sorarsanız , aslında hiçbir yerde geçmiyor. Filmde anlatıldığı üzere Irak’ta geçiyor ama 90 dakika boyunca bir tabut ve o tabuttan kurtulmak isteyen bir adam dışında bir şey görmeyeceksiniz. Klostrofobisi olan veya ölmeden gömülmekten korkan biriyseniz izlemeyin. Hele bir de karanlık bir ortamda izlemeye kalkarsanız kendinizi tabutun içinde gibi hissediyorsunuz. Keyifli seyirler.

 Bir de söylemeden geçemeyeceğim. Yeryüzünde Amerikalılar kadar sinyal sesinden sonra mesaj bıraktırmayı seven başka bir millet var mıdır merak ediyorum ?