Ana Sayfa Dosyalar En'ler 42. İstanbul Film Festivali’nde Ön Plana Çıkan 10 Film

42. İstanbul Film Festivali’nde Ön Plana Çıkan 10 Film

42. İstanbul Film Festivali’nde Ön Plana Çıkan 10 Film
1

Kült eserler, farklı anlatım ile çekilen türler, usta yönetmenler ve yeni keşifler ile İstanbul Film Festivali, 7 Nisan Cuma – 18 Nisan Salı tarihleri arasında 42. Kez sinemaseverlerle buluşacak. Venedik, Berlin, Sundance, Rotterdam gibi önemli festivallerde eleştirmenlerin karşısına çıkan filmlerden oluşan dopdolu bir içerik bizleri bekliyor.

84 ülkeden 134 uzun 29 kısa metraj film izleyeceğimiz festivalde Uluslararası Yarışma bölümünde yer alan filmler, Jüri Başkanlığını yönetmen Emin Alper’in üstlendiği Ulusal Yarışma filmleri, Retrospektif bölümünde yer alan Usta Yönetmen William Friedkin’in 9 filmi ve geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden oyuncu Fatma Girik’in anısına, Metin Erksan’ın yazıp yönettiği “İntikam Meleği-Kadın Hamlet” filminin restore edilmiş kopyası da beyazperdede seyirciyle buluşacak. Bu yıl Festivalde “Heyula” adlı yeni bir bölüm de var. Küratörlüğünü yönetmen Burak Çevik’in yaptığı bu seçki, farklı bir sinema dili deneyen, yeni anlatım örnekleri sunan filmlerden oluşuyor.

42. İstanbul Film Festivali‘nin öne çıkan filmlerini sizler için derledim, şimdiden herkese film dolu günler dilerim.

1) ROTER HIMMEL / AFIRE (KIZIL GÖKYÜZÜ)

ROTER-HIMMEL-AFIRE-KIZIL-GÖKYÜZÜ

Phoenix, Barbara, Transit ve Undine gibi filmlerle tanınan yönetmen Christian Petzold’un son filmi Afire İstanbul’da. Orman yangınının, dört gencin tatil için gittiği Baltık Denizi kıyısındaki tatil evlerine ulaşmasıyla olay örgüsünün ilerlediği film, Berlin Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülüne layık görüldü ve eleştirmenlerden tam not aldı. Yönetmenin, doğal elementleri konu alan üçlemesinin ikinci filmi olan ve 15 Nisan’daki gösterimi film ekibinin katılımıyla gerçekleşecek olan film, festivalin “Galalar” bölümünde gösterilecek.

Ayrıca İlginizi Çekebilir: 42. İstanbul Film Festivali Programı Açıklandı

2) MON CRIME / THE CRIME IS MINE (SUÇ BENDE)

MON CRIME THE CRIME IS MINE

Kadın karakterler üzerinden zekice psikolojik gerilim filmleri üreten usta yönetmen François Ozon, bu defa 1930’larda Fransa’da geçen bir suç&komedi ile beyazperdede. Isabelle Huppert’in ustaca performans sergilediği film, yönetmenin sinema dilini sevenlerin beğenisini kazanacaktır.

3) THE ETERNAL DAUGHTER (SONSUZ SIR)

The-Eternal-Daughter

Yönetmenliğini Joanna Hogg’un yaptığı, idari yapımcılığını Martin Scorsese’nin üstlendiği, başrolünde ise Tilda Swinton’un yer aldığı The Eternal Daughter, Dünya Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yaptı.

Tilda Swinton’un iki farklı rol canlandırdığı, gizli gerçeklerin iç gıcırdattığı bu bir hayli sıra dışı gizemli gotik film, festivalin “Mayınlı Bölge” bölümünde yer alıyor. “Mayınlı Bölge” seçkisi, seyirciyi zorlayan/seyri zor filmlerden oluşuyor.

4) WORLD WAR III / JANG-E JAHANI SEVOM (ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI)

world-war-iii

İran’ın Oscar Adayı olan bu film merceğini, bir inşaat işçisinin, çalıştığı şantiyenin İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler’in yaptığı kıyımları konu edindiği bir film setine dönüşmesine odaklıyor. Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve Ufuklar bölümünden iki büyük ödül kazanan bu film aynı zamanda Belgrad’da en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu ödüllerini toplarken; Tokyo, Stockholm, Los Angeles gibi şehirlerin festivallerinden de eli boş dönmedi. Şahsen, en merak ettiğim filmlerden biriydi. İran’da geçen bir holokost filmi merakınızı cezbettiyse kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum.

Festivale üç gün konuk olacak filmin gösterimi, film ekibinin katılımıyla gerçekleşecek.

5) ALL THE BEAUTY AND THE BLOODSHED (HAYATIN TÜM ACILARI VE GÜZELLİKLERİ)

ALL THE BEAUTY AND THE BLOODSHED

Venedik Film Festivalinin büyük ödülü Altın Aslan’ı kucaklayan bu yapımda, fotoğraf sanatçısı ve aktivist Nan Goldin’in, opioid krizine karşı verdiği mücadele ekseninde; çektiği fotoğrafların arkasındaki hikayelere ve  “Purdue Pharma” ile “Mundipharma” ilaç şirketlerinin kurucusu ve sahibi olan Sackler Ailesi’nin düşüşüne tanıklık ediyoruz.

Bir dönem Oksikodon’a bağımlı olduğunu belirten Goldin, bu tip bağımlılık yapan ilaçların aşırı reçetelendirilmesiyle ilgili Sackler ailesini suçluyor ve ABD’de birçok insanın ölümünden sorumlu tutuyor. Nan Goldin, çağımızın en ünlü fotoğrafçılarından birisi ve genellikle LGBTQ+ alt kültürü, HIV/AIDS krizi ve Opioid krizi üzerine araştırıyor. İç içe geçmiş bu hikayeler size birçok yönden farklı duygular tattıracaktır.

6) INSIDE (İÇERDE)

inside1-jkfg-superJumbo

Dünya Prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yapan Inside, ünlü bir koleksiyoncunun çatı katında mahsur kalan bir sanat hırsızına odaklanan klostrofobik bir psikolojik gerilim filmi. Willem Dafoe’nun kusursuz bir performans sergilediğine süphe duymadığım filmin gösterimi, festivalin iki günü film ekibinin katılımıyla gerçekleşecek.

7) RHEINGOLD (REN ALTINI)

rheingold

Fatih Akın sineması sevenler için iyi haber: Yönetmen, “Çektiğim en zor film” diyerek bahsettiği ve babasına ithaf ettiği; Kürtçe’de tehlike anlamına gelen “Xatar” sahne isimli Kürt rap sanatçısı Giwar Hajabi’nin hikayesini anlattığı Rheingold filmiyle festivalde. Senaryosu, Xatar’ın otobiyografik romanına dayanan bu filmde Irak hapishanelerinden Gettolara, Müzik tutkusundan Almanyanın uyuşturucu çetelerine kadar pek çok şeyi Fatih Akın’ın gözüyle izleyeceğiz.

8) COPENHAGEN DOES NOT EXIST / KØBENHAVN FINDES IKKE (KOPENHAG DİYE BİR YER YOK)

Copenhagen-Does-Not-Exist

Terje Holtet Larsen’in Sander adlı romanından uyarlanan bu filmin senaryosu, Joachim Trier ile iş birliğiyle tanınan; Oslo 31 August, Reprise, Worst Person in the World, Thelma gibi filmlere imza atan başarılı yönetmen Eskil Vogt tarafından kaleme alınırken, yönetmen koltuğunda Martin Skovbjerg oturuyor. Dünya prömiyerini Rotterdam Film Festivalinin ana yarışmasında yapan film, World War III gibi İstanbul Film Festivalinin “Uluslararası Yarışma” bölümünde yer alıyor.

Yönetmen filmini, ““radikal ve trajik bir aşk öyküsü. Aşkın özgürleştirici potansiyeli ve yıkıcı gücü hakkında şiirsel, canlı, çağdaş bir hikâye” şeklinde tanımlıyor.

9)  LA SYNDICALISTE / THE SITTING DUCK (SENDİKACI)

k5rTcfGLPUxqRPF3e0KdCmBE6fl

Venedik Film Festivalinin Ufuklar bölümünde gösterilen bu politik&psikolojik gerilim film, Fransa’nın gizli nükleer anlaşmalarını sızdıran ve binlerce işçinin hakkını savunmak için siyasileri ve sektörü karşısına alan Maureen Kearney’in gerçek hikayesini konu ediniyor.

İşçilerin hakları için hayatı pahasına onur mücadelesi veren Maureen Kearney’e usta oyuncu Isabelle Huppert hayat veriyor.

10) FALCON LAKE

falcon lake

Bastien Vivès’in Une sœur adlı çizgi romanından esinlenen Falcon Lake, Festivalin “Genç Ustalar” bölümünde yarışacak. 16 mm çekilen film, yazları aileleriyle birlikte göl evinde kalan Chloé ve Bastien ekseninde bir aşk ve hayalet hikayesi olmasının yanı sıra, yönetmen Charlotte Le Bon’un ona Chicago’da En İyi Yeni Yönetmen ödülünü getiren ilk uzun metrajlı filmi.

“HOLLYWOOD’DA BİR ASİ: WILLIAM FRIEDKIN”

Yazının başında belirttiğim gibi, bu yıl Retrospektif bölümünde pek çok türde başyapıta imza atan William Friedkin var. Usta Yönetmenin, bu yıl 50.yılına giren ve Korku türünde efsaneleşmiş filmi The Exorcist başta olmak üzere; 12 Angry Men, The Boys in the Band, Cruising gibi filmlerini beyazperdede izleme şansımız olacak.

42. İstanbul Film Festivali bu yıl Kadıköy Sineması, Kadıköy Sinematek/Sinema Evi, Fransız Kültür Merkezi, Beyoğlu Atlas 1948, Cinewam City’s 7 ve Cinewam City’s 3 olmak üzere altı salonda seyirciyle buluşacak.

Yorum(1)

Layla Yediçam için bir cevap yazınCevabı iptal et