Ana Sayfa Eleştiriler Vermiglio (2024): Bir Dönemin, Bir Mekânın ve Bir Ailenin Portresi

Vermiglio (2024): Bir Dönemin, Bir Mekânın ve Bir Ailenin Portresi

Vermiglio (2024): Bir Dönemin, Bir Mekânın ve Bir Ailenin Portresi 8.0
0

Mevsimler Vermiglio’da geçip gider, ancak manzaralardaki soğukluk hiç eksilmez. Gri-mavi tonlar, sert ve çatlamış yüzeyler, evlerin duvarlarına keskin kabartmalar gibi düşen gölgeler… Film boyunca tekrar tekrar karşımıza çıkan bu görsel unsurlar, hikâyenin atmosferini belirler. Karla kaplı bir manzara içinde tek tük evler ve karların içinde yürüyen yalnız figürler gördüğümüzde, aklımıza hemen şu soru gelir: Bu insanları bu sert ve yaşaması zor yere bağlayan şey nedir? Eski düzenin değişmez kuralları ve gelenek mi? Koskoca ve bilinmez dünyada alıştıkları güvenlik duygusunu kaybetme korkusu mu? Yoksa savaşın ortaya çıkardığı yoksulluk ve sefalete karşı bir şekilde korunma biçimi mi?

Ayrıca İlginizi Çekebilir: Bird (2024): İlk Bakışta Çekici Gelmeyen Bir Dünyada Estetiği Keşfetmek

Maura Delpero’nun dördüncü filmi (en son 2019’daki Maternal’ın ardından), hikâye odaklı bir yapıya sahip değil. Vermiglio, büyük ölçüde II. Dünya Savaşı’nın zaman içinde değiştirdiği hayatları bir belgesel gibi işliyor. Olay örgüsünden çok, belirli bir ortamın ve ilişkilerin katman katman açıldığı bir anlatı sunuyor. Film, sakin bir başlangıç yapıyor. Önce bir soluk sesi duyuyoruz. Ev halkı derin uykuda. Sonra yavaş yavaş herkes uyanmaya başlıyor, bir inek sağılıyor, süt dağıtılıyor. Aile sofrada toplanıyor. Bu uzak, izole evrende yeni bir gün başlıyor ve her geçen dakika, bu ortam ve kişiler biraz daha kendini açmaya başlıyor.

Vermiglio filmi konusu

Vermiglio, savaşın gölgesinde filizlenen bir insanlık hikâyesini anlatıyor. Köyün öğretmeni Sezar (Tommaso Ragno) ve eşi Adele (Roberta Rovelli), köyün sessizliğinde kök salmış bu ailenin temel direkleridir. Evlerinde, üç kızları Lucia, Ada ve Flavia (Martina Scrinzi, Rachele Potrich, Anna Thaler) ile dört oğulları Dino, Pietro, Tarcisio ve Giacinto (Patrick Gardner, Enrico Panizza, Luis Thaler, Simone Benedetti) birlikte yaşarlar. Her birinin hayatı, savaşın acımasız rüzgârlarıyla sarsılmış, ancak aile bağlarıyla ayakta durmaktadır. Yakınlarda, Sezar’ın kız kardeşi Cesira (Orietta Notari) oturur. Cesira’nın savaştan dönen oğlu Attilio (Santiago Fondevila Sancet), tekrar hayata tutunmaya çalışan genç bir adamdır. Ancak hikâye, asıl dönüm noktasını, Attilio’nun hayatını kurtaran ve savaştan kaçan yakışıklı Sicilyalı asker Pietro’nun (Giuseppe De Domenico) köye gelişiyle yaşar. Pietro, yalnızca bedeniyle değil, ruhuyla da savaşın yaralarını taşır. Onun gelişi, ailenin dingin yaşamına beklenmedik bir hareketlilik getirir. Yaşanan bu heyecanlı hareketlilik ailenin büyük kızı Lucia için geçerlidir daha çok.

Lucia’nın yakın zamanda ölen en küçük kardeşleri gibi, ölen akrabalarının mezarlarına koydukları taçlar yapmak için kullanılan mürver meyvelerini Pietro’ya gösterirken parmaklarına nazikçe dokunmasından, ahırın zemininde öpüşmelerine kadar, ikili birbirlerinin kollarında teselli bulur ve babanın da onayıyla çift hemencik evlenir. Sakin, son derece duygusal ama çekingen bir aşktır onlarınki. Yaşadığını ve evlendiklerini de bildirmek için kendi annesine doğru yola çıkar Pietro. Bu ikisi ve doğacak olan küçük çocukları için yıkıcı bir ayrılık. Biraz zaman sonra gazeteye çıkan haberle de hem öğretmen Sezar hem de aile için utanç verici bir elim bir olaya dönüşür.

Vermiglio filmi konusu 2024

Bu kalabalık ailenin göz ardı edilen orta çocuğu Ada’nın dünyasını anlamlandırmasına da tanıklık ederiz zaman zaman. Ada, komşusuyla kurduğu kışkırtıcı ve gizemli bir dostluk aracılığıyla, ergenliğin karmaşık ve uğursuz arzularıyla yüzleşir. Bu dostluk, onun için hem bir kaçış hem de bir cezalandırma biçimi haline gelir; kendi içindeki çelişkilerle boğuşurken, bir yandan da kendini keşfetme mücadelesi verir. O kadar zor bir içsel süreçten geçer ki kendisini günahlarından arındırmak için öyle acımasız bir yol seçer ki, adeta Hıristiyan kefaretinin en ağır yükünü omuzlamış gibidir sanki. Tuhaf bir ceza yöntemi olan tavuk boku yemek, onun için bir tür içsel arınma, bedenini ve ruhunu kirlettiğine inandığı günahlardan kurtulma çabası olur. Bu eylem hem fiziksel hem de manevi bir işkenceyle kendisini inandığı Tanrı karşısında arıdırmak içindir. Ada manastıra gidip kilisede eğitim almayı çok istemektedir ancak ailenin parası onca çocuğu okutmaya yetmeyeceği için baba aralarından bir kız bir oğlan olarak iki çocuk seçecektir. Bu süreçte anne ve babanın konuşmalarına Ada’nın kulak misafiri olması da karakter için önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü okumak istese de babası onu gelecekte yalnızca bir ev hanımı olması gerektiğini düşünmektedir. Bu sebeple kızlardan seçilen küçük kardeşi Flavia olur. En küçük kardeş Flavia ise, kız kardeşlerinin yaşadığı çalkantılı süreçlere sessizce tanıklık ederken, adım adım olgunlaşır. Ve onun babasıyla ilişkisi o kadar sıkıdır ki, ilk adet gördüğünde annesine değil babasına gider ne yapacağını sormak için.

Ayrıca İlginizi Çekebilir: Dahomey (2024): Müzedeki Sanat Eserleri Konuştuğunda

Delpero, anlatısını ağır ağır inşa eder, ancak filmin izleyici üzerindeki etkisi büyük olur. Vermiglio sadece görsel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal yapıların, alışkanlıkların ve çaresizliğin insanları nasıl esir alabildiğine dair derin bir gözlem. Filmdeki karakterler, hem doğanın sertliğiyle hem de içinde bulundukları geleneksel dünyanın baskılarıyla mücadele eder. Soğuk sadece kışın getirdiği bir fiziksel gerçeklik değil, aynı zamanda bu insanların hayatlarına sinmiş, kaçışı zor bir ruh halinin de temsili. Savaşın yaşamlarından çaldığı gençlik, beraberinde neşeyi ve güveni de götürmüş gibi. Köyün gençleri ya halen savaşta ya çoktan savaşta ölmüşler. Köyün yaşlı öğretmeni Sezar da dış dünya ile tek bağlantı olabilir. Okumayı bildiği için, dağların ardındaki dünyada değişen her şeyin ve yok olup giden gençlerin haberlerini almak için tek kanal. Aynı zamanda köydeki çocukları da yetişkinlere de okuma-yazma öğretmeye de çalışır. Filmdeki karakterlerin yaşadıkları, savaş dahi olsa gündelik hayatın doğal akışı içinde şekillenir: bebekler doğar ve ölür, insanlar aşık olur ve evlenir, çocuklar okula ve kiliseye gider, kadınlar inek sağar, erkekler ağaç keser. Ancak Delpero’nun anlatımı, bu sıradanlığın içine öyle incelikli ayrıntılar serpiştirir ki, her bir sahne gerçekliğin sınırlarını zorlar. Vermiglio, bir Alp köyünün genel bir tasviri olmaktan öte, Delpero’nun kişisel tarihinin derinliklerinden beslenen özel bir seçkidir. Bir romanın dokusunu taşıyan bu hikâye, aynı zamanda bir anının samimiyeti ve derinliğiyle örülmüştür. Delpero, geçmişin tozlu sayfalarını aralarken, izleyiciyi kendi köklerine doğru yolculuğa çıkarır; bu yolculuk, sadece bir ailenin değil, insanlığın ortak hafızasına dokunan bir yolculuktur.

Film, savaşın yıkıcılığına rağmen insanların birbirine tutunma çabasını aslında derin bir hüzünle sunmaya çalışır. Vermiglio, bir zamanın, bir yerin ve bir ailenin portresidir; savaşın ortasında öyle ya da böyle bir şekilde filizlenen insanlığın sessiz ama güçlü hikâyesidir.

Puanlama

8.0

8.0
Kullanıcı Oyu: ( 1 oy ) 3.7

Sedef Açıkgöz 'Germanistik deryasında Tarkovski karakteri gibi elimde mum ile 'Işık'ın peşindeyim'

Bir Cevap Yazın