Ana Sayfa Anıl Meydan

Anıl Meydan

The Banshees of Inisherin (2022): İnsanda Varoluş Özden Önce Gelir

İki ömürlük arkadaşın kâğıt üstünde nedensiz görünen ayrılıklarını konu alan Banshees of Inisherin, İrlanda İç Savaşının gerçekleştiği 1923 yılında Inisherin adasında geçiyor. Bu ada gerçekte olmayıp diğer adalardan esinlenerek kurgulanmış bir kasaba aslında. Ada sakinleri savaştan bağımsız gündelik hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Buradaki “hayat” anlayışı, erkeklerin genelde çalışmasına ve çalışma dışı zamanlarında barlarda içki içmesine […]

Pig (2021): Yas ve Hayatın Değeri Üzerine

Yakın zamanda A Quiet Place: Day One filminin yönetmeni olarak açıklanan Michael Sarnoski, geçtiğimiz yıl ilk uzun metraj filmi Pig ile izleyici karşısına çıkmıştı. Türkiye’de ise yaklaşık bir sene sonra vizyona giren film, Oregon’un vahşi hayatında mantar avcılığı yapan Rob’un kaçırılan sevgili domuzunun izini aramak için Portland’a geri dönüşünü ve o sırada geçmişiyle yüzleşmesini konu […]

Men (2022): Mesele Hegemonik Erkeklik Mi, Erkekler Mi?

Önce Ex Machina sonrasında ise Annihilation ile sinema dünyasına sükseli bir giriş yapan Alex Garland, son filmi Men ile tekrar karşımıza çıkıyor. Film özetle, baş karakter Harper’ın, kocasının intiharı sonrası kafasını toplamak ve bir nebze huzur bulabilmek için tek başına İngiltere kırsalında tatile çıkmasını konu alıyor. Şimdiden eleştirmenleri ikiye bölen film, seyirciyi de düşünmeye ve […]

The Lost Daughter (2021): Nesilden Nesile Ataerkillik

Maggie Gyllenhaal’un ilk uzun metrajlı filmi olan The Lost Daughter, Leda isimli bir profesörün genç bir anneyle tanışması sonrası kendi annelik geçmişine doğru yaptığı zorlu içsel yolculuğunu konu alıyor. Film sayesinde Gyllenhaal ve Olivia Colman‘ın Gotham ödül töreninden ödülle döndüklerinin altını çizelim. Özellikle Olivia Colman’ın Oscar’a da aday olabileceği kulislerde konuşuluyor. Leda yoğun akademik hayatına […]

Spencer (2021): Sevgiye Aç, Tabulara Karşı

Son olarak Ema filmiyle seyirci karşısına çıkan Pablo Larrain bu kez Prenses Diana’yı odak noktasına alan filmi Spencer ile vizyondaki yerini aldı. Daha önceden Jackie filmiyle bir biyografi filmi çeken Larrain, aldığı olumlu eleştirilerden dolayı belki de bu sefer yine ünlü bir kadın figürünü baş karakteri haline getirdi. Spencer, Prens Charles ile Galler Prensesi Diana’nın […]

The Truman Show (1998): Rene Burbank, Truman Descartes

Bazı filmler seyrederiz ve bu filmlerin yalnızca birer film olmaktan öte sanatın içinde felsefe barındıran yapıtlar olduğunu görürüz. Frankenstein izlerken Hobbes’un devletini gördüğümüz, Yüzüklerin Efendisi’nde Kant’ın ahlak anlayışını anladığımız gibi Truman Show’da bir filozofun, felsefe tarihinin şüphesiz en şüpheci filozoflarından biri olan, Descartes’ın hayatını adadığı felsefi çalışmalarından biriyle karşılaşabiliriz: ‘‘Kartezyen şüphecilik’’ Şimdi düşününce aslında üzerine […]