Olivier Assayas‘ın İspanyolca ve İngilizce olarak çektiği son filmi kendisinin 2010 sonrası istediğini yapamadığı tek film. Biraz casus draması, biraz politika derken tonunu ve amacını belirlemekte çok zorlanıyor film. Ayrıca sürekli farklı noktaya atlayan kurgusu da filmi bir arada tutmaya pek yardımcı olmuyor. Penélope Cruz‘u yan rolde ana karakterleri oynayan Gael García Bernal ve Edgar Ramírez‘den çok daha başarılı olması ise filmin çok yararına olmuyor. Bol diyaloglu, küçük ölçekli Fransız filmleriyle en iyi işlerini yapan Assayas’ın her sene benzeri çıkan ve türe bir şey katmayan basit casus draması çekmesi hayal kırıklığı yaratıyor. Büyük ve sıradan bir Hollywood filmi çekmek yerine Fransa’ya, çok iyi yaptığı işlere dönmesini çok isterim açıkçası. 4/10
The Laundromat (Venezia 76 Competition)
Steven Soderberg‘in Meryl Streep, Antonio Banderas ve Gary Oldman‘lı son filmi The Laundromat, geçtiğimiz yılların en çarpıcı olaylarından biri olan “Panama Belgeleri”ni konu alıyor. The Big Short (2015) ile benzerliği gözden kaçmayacak kadar fazla olan filmde, Oldman ve Banderas kendi karakterlerine ek olarak anlatıcı görevi görüyor ve bu olaya dair ‘bilinmesi gereken’ noktaları fazlasıyla eğlenceli bir dille anlatıyorlar. Yine farklı bir şeyler deneyen Meryl Streep’in ise sevenlerini üzmesi mümkün değil. Kendisini asla ciddiye almayan film, bunun da etkisiyle izleyenlere oldukça keyifli bir seyir sunuyor. 6/10
Giants Being Lonely (Orizzonti)
Grear Patterson‘ın ilk yönetmenlik denemesi olan film, farklı bir büyüme hikâyesi sunuyor. Başarılı yönetmenlik, güzel müzikler ve iyi oyunculuklara sahip filmin diyalog bakımından ise zaman zaman sıkıntı yaşadığını söylemek lazım. Ancak etkileyici finaliyle sizi etkilemesi çok mümkün. 7/10
