Ana Sayfa Etiket "film eleştirisi"

The Tree of Life (2011): Spinoza ve Ötekiler

The Tree of Life, 1956 yılında Teksas’ta yaşayan bir aileyi merkezine alıyor gibi dursa da Teksaslı bir aile üzerinden aslında hayatın kendisini odak noktası haline getiriyor. Sinemanın insan ve insan doğası üzerine düşkünlüğü alışılageldik bir durum olabilir ama yaşamın üzerine yapılan güçlü filmler bulmak her zaman rastlanılan bir şey değil. Hele ki saf dini kaygılarla […]

Dune Part 2 (2024): Adım Adım Dune Peygamberinin İzini Sürmek

Plan İçinde Plan: İşte Dune “Shai Hulud Dış Dünyadan Gelen Ses’e boyun eğecek.”* Dune II (2024) İnsan soyunun, Arkaik mağaralar dönemine olan uzaklığından çok daha uzak olan, tarihin 10191 yılını gösterdiği bir gelecek evrenindeyiz: Dune. Frank Herbert’in bilimkurgu alanına kattığı, Arapça kökenli bir kelime olan “dünya” yahut “toprak” anlamına gelen Dune isimli nadide serisinin nihayet […]

Poor Things (2023): Dünyaya Ahlaksız ve Kuralsız Bir Başlangıç

Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un 2023 model filmi Poor Things, klasik ‘Frankenstein’ hikayesini toplumsal normların sınırlarını zorlayan bir kadını merkeze alarak yeniden kurgulayan Alasdair Gray’in aynı isimli kitabının bir uyarlaması olarak karşımıza çıkıyor. Film, izleyenlerin ve sinema yazarlarının bir kısmı tarafından feminist Frankenstein olarak tanımlanırken bu kategorik yakıştırmanın başka feminist çevrelerden yapılan eleştirileri de yok değil. […]

Ulysses’ Gaze (1995): İlk Bakış

Ulysses’ Gaze, Yunan sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olan Theodoros Angelopoulos’un oldukça kişisel ve şiirsel bir savaş filmi olmasının yanı sıra bir umut arayışıdır. A (Harvey Keitel), Balkanlarda sinemanın öncüsü olan Manaki Kardeşlerin, kayıp 3 makaralık filmini aramak için 35 yıl sonra memleketine döner ve savaş içindeki Balkanları boylu boyunca dolaşır. Manaki kardeşler, Osmanlı İmparatorluğunun […]

Fallen Leaves (2023): Hard Kapitalizm Çağında Aşk

Duygusuz/soğuk kuzey insanı, emek, izbe barlar, rock&roll, alkol ve romantizm… Avrupa’da yaşayan işçi ve göçmenlerin hayatları hakkında oldukça dolu bir filmografiye sahip Aki Kaurismäki‘yi bu kelimelerle özetlemek belki haksızlık olacaktır fakat dönüp dolaşıp hep benzer filmler çeken yönetmenin 20. uzun metrajı Sararmış Yapraklar (Kuolleet lehdet), işçi sınıfından iki bireyin karşılaşmaları, zahmetli de olsa birbirlerine uygun […]

The Suicide Shop (2012): Mesele Şu ki Yarın Yine Yaşamak Gerekecek

”Hayatta başarılı olamadınız mı? Bize gelin, ölümünüzü başaracaksınız! ’’ ”Bu zehir biraz pahalı ama unutmayın ki son harcamanız olacak bu. Ayrıca her zaman şunu söylerim, insan bir kez ölür ve bunun unutulmaz bir an olması gerekir.’’ ”Ben hazırladığım siyanüre ağzı serinletsin diye nane yaprağı katıyorum, bunlar küçük ikramlarımız. Ama son kez üzülmek, sıkılmak isterseniz zehrinizi […]