Ana Sayfa Eleştiriler Pacific Rim: Uprising (2018): Hurda Yığınları

Pacific Rim: Uprising (2018): Hurda Yığınları

Pacific Rim: Uprising (2018): Hurda Yığınları 4.0
0
Kendine ait bir tarz oluşturan zamanla bunu korumayı başaran Guillermo del Toro bu sene Oscar’da The Shape of Water ile en iyi film ödülünü kazanmayı başardı. Kimilerine göre ödülü haketti, kimilerine göre haketmedi. Bu ayrı tartışma konusu. Ayrıca bu sene 2013 yılında yönettiği ve senaryosunu kaleme aldığı Pacific Rim’in devam filmi niteliğindeki Pacific Rim: Uprising’in yapımcılığını üstlendi. Filmografisine baktığımız zaman canavar yaratma yada olanı uyarlama konusunda önceden iyi işlerin altına atsa da Pacific Rim ile artık bu yeteneklerini tekrarlamaktan ziyade köreltme evresine geçtiğini göstermişti. Yönetmen bu sene The Shape of Water’a odaklanmış olacak ki koltuğu Steven S. DeKnight’e devretti. Aynı zamanda Pacific Rim: Uprising yönetmenin ilk filmi olması özelliğini barındırıyor.

Pacific Rim’in Godzilla külliyatından geldiğini söylemek yanlış olmaz. Bir gedikten dünyamıza sızan gökdelen boyutlarında heybetli Kaijular ile aynı anda iki insanın zihinlerini birbirine bağlayarak kontrol edebildikleri savaşçı robotların dünya üzerindeki mücadesini konu alan bir yapımdı Pacific Rim. Uprising ise o dönemden 10 yıl sonrasına odaklanıyor. Çin menşeyli Shao şirketi geliştirdiği yeni bir sistemi orduya tanıtırken olanlar oluyor ve herkesin Dünya’nın Kaijular’dan temizlendiğini düşündüğü bir zamanda Kaijular farklı bir formatta, biyo-mekanik olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum karşısında Çin, Güney Kore gibi ülkelerin ilk müdahaleleri normal olarak başarısız oluyor(!). Çünkü bu anların asıl kahramanı Amerika olmalıdır ve tahmin ederseniz öyle de oluyor. İlk filmde Afro-Amerikan ve Japon karakterlerle ile Dünya’yı kurtaran ekibin yerini bu sefer çok uluslu bir ekip alıyor. İlk filmde farklı uluslardan karakterleri yadırgamamıştık. Ama Uprising’de durum biraz abartılıyor. Hindistan’dan tutun da Rusya’ya, Rusya’dan tutun da Çin’e kadar bir çok ülkeden genç bu ekibin içinde yer alıyor. Bu kadar kahramanın içinden kim öne çıkıyor derseniz, bunu da tahmin etmek -filmin varmak istediği noktayı anlamışsak-  zor olmayacaktır.

İlk filmde Charlie Hunnam ile başrolü paylaşan Idris Elba’nın yerini John Boyega ve Scott Eastwood alıyor. John Boyega filme o kadar güvenmiş olacak ki yapımcı olarak da filme katkı sağlıyor. Boyega, Star Wars’da nasılsa o çizgide bir performans sergilerken, Scott Eastwood babasından kalan sınırsız krediyi tüketmeye devam ediyor. Onlara Amara rolünde Cailee Spaeny eşlik ediyor. Spaeny’nin önceden oynadığı bir kısa filmi saymazsak ilk defa kamera karşısına geçtiğini söylemekte yarar var.

Filmin geneline bakacak olursak karşımıza Power Rangers ayarında Transformers çıkıyor. İlk filmde gitgide tekdüze hale gelen Transformers serisinin boşluğunu dolduracak bir hamle mi diye düşünürken Transformers’ın 3. filmde düştüğü uçuruma 2. filmde düşmeyi başarıyor. Pacific Rim filmin son sahnesi ile 3. filmin de haberini verdiğini söyleyelim. John Boyega’nın canlandırdığı Jake karakterinin son repliği bu işi daha ne kadar hurda yığınına çevirebilirizin kelimelere dökülmiş hali gibi. Kısaca Pacific Rim: Uprising; sinemada dev yaratıkların kapışmasını izlemek isteyenler için güzel fırsat, aksiyonu bol, içi boş bir yapım.

Puanlama

4.0

4.0
Kullanıcı Oyu: ( 0 oy ) 0

Bir Cevap Yazın