Ana Sayfa Anıl Meydan

Anıl Meydan

The Servant (1963): Öz-Bilinç Mucizesi, Evet ve Hayırın Diyalektiği

Yönetmen Joseph Losey’in The Servant’ı, insanların insan olma serüveninde birbirleriyle yaşadığı tarihsel sürüncemeyi bir evin sınırları içinde yansıtmayı başarıyor. Burjuva sınıfı mensubu Tony, yeni taşındığı evle ilgilenmesi için Barrett’ı uşağı olarak işe alır. Düzenini yeniden oluşturmaya çalışan Tony, bir yandan ilgi duyduğu Susan ile yakınlaşmaya çalışırken, diğer yandan Brezilya ormanlarına sözüm ona batı medeniyetini getirmenin […]

Sevmek Zamanı (1965): Metaya Âşıklar Aşka Yabancılar

Sevmek Zamanı, ilk bakışta klasik bir zengin kız fakir oğlan filmiymiş izlenimi uyandırabilir. Fakir bir boyacı zengin bir ailenin evini boyamaya çağrılır. Evin duvarında asılı olan bir kadının portresine âşık olur. Kadın evin sahibinin kızıdır. Adam öyle bir tutku besler ki işini bitirmesine rağmen düzenli aralıklarla eve girmeye ve resimle uzun uzun bakışmaya devam eder. […]

Dream Scenario (2023): Post- Modern Toplumda Cadı Avı, Mağdur Freddy Krueger Arketipi ya da Bilinçdışının Ekonomi-Politik Bir Yorumu

Üniversite profesörü Paul Matthews, sıradan bir yaşamın yıllanmış şarabı, milyonların rüyasına giren bir fenomen haline gelir. Önce tanıdıkları sonra öğrencileri derken herkesin tanıdığı bir isim oluverir. Bir anlam atfedemeden olayın güçlü şoku ailenin etrafına yayılır. Rüyaların ortak özelliği her ne olursa olsun rüya içinde yaşananlara karşı Paul’un takındığı pasif tutumdur. Dream Scenario’nun ilk vurgusu, akademinin […]

The Tree of Life (2011): Spinoza ve Ötekiler

The Tree of Life, 1956 yılında Teksas’ta yaşayan bir aileyi merkezine alıyor gibi dursa da Teksaslı bir aile üzerinden aslında hayatın kendisini odak noktası haline getiriyor. Sinemanın insan ve insan doğası üzerine düşkünlüğü alışılageldik bir durum olabilir ama yaşamın üzerine yapılan güçlü filmler bulmak her zaman rastlanılan bir şey değil. Hele ki saf dini kaygılarla […]

My Dinner with Andre (1981): Değişmeyen Pratikler, Pratikleşmeyen Değişim

Tiyatro oyuncusu Wallace’ın, eskiden tiyatro yönetmeni olan arkadaşı Andre ile yıllar sonra bir akşam yemeği için sözleşmesini konu alan My Dinner with Andre, tek mekânda geçen ve hayatın manasını sorgulatırken seyirciyi hipnotize edici alışkanlıklarıyla yüzleştiren bir Louis Malle filmi. Wallace daha filmin başında yemeğe gitmeden önce eskiden zengin ama şimdi fakir bir oyuncu olarak tek […]

Tár (2022): Kötülüğün Seküler Hâli

Todd Field’ın yönetmenliğe ara verdiği 17 yıllık aradan sonra çektiği 3. uzun metraj filmi olan Tár, izleyiciye ilginç bir deneyim sunuyor. Kurgu karakter olarak karşımıza çıkan Lydia Tár, önemli bir Alman orkestrasının ilk kadın şefi ve zamanının en önemli Batı klasik müziği bestekârı olarak filmin merkezine yerleşiyor. Tár karakterinin klasik bir biyografi filmi karakteri gibi […]