Ana Sayfa Kırmızı Halı ve Festivaller TIFF TIFF Notları 1: Holy Spider, Decision to Leave, R.M.N

TIFF Notları 1: Holy Spider, Decision to Leave, R.M.N

TIFF Notları 1: Holy Spider, Decision to Leave, R.M.N
0

Holy Spider

2018 yılında çektiği Border filmiyle Cannes Film Festivali’nde kazandığı Belirli Bir Bakış ödülüyle dikkatleri üzerine çeken İranlı yönetmen Ali Abbasi yine Cannes’da açılışını yaptığı Holy Spider filmiyle Toronto seyircisinin karşısına çıktı. Holy Spider, Abbasi’nin Farsça’da çektiği ilk film olsa da sansür sebebiyle filmin çekimleri İran yerine Ürdün’de tamamlandı. Filmin konusu, 2000-2001 yılları arasında İran’da seks isçisi kadınları hedef alan seri katilin gerçek hikayesine dayanıyor. Abbasi, oldukça sert bir görsel dil ve sözünü sakınmayan bir anlatıyla İran toplumunun din ve ahlak temelli baskıcı yanlarını ifşa ediyor. Holy Spider’ın polisiye estetiği, tekinsiz İran sokaklarının Gotham şehrini andıran gece görüntüleri, motosikletle dolaşan katili ve gerilim dolu müziğiyle adeta otantik bir Batman filmini andırıyor. Filmin yapısı bir dedektif filmi formatında gizem unsurlarını takip ederek ilerlese de aslında katilin gündelik yaşamını da paralel bir hikâyede olağandışılıktan uzak bir şekilde takip ediyoruz. Bu estetik tercih elbette filmin alametifarikası. Filmin izleyiciden saklayacağı hiçbir şey yok, aksine her şey, devletinden dini otoritesine, polisinden medyasına ve halkına kadar herkesin kontrolünde, tanıklığında gerçekleşiyor. Bu yüzden Abbasi filmin neredeyse tamamında kamerasının odağının dışında kalan her şeyi bulanıklaştırarak, yaşanılanların tam da gözümüzün önünde olduğunu vurgulamak ister gibidir.

Decision to Leave

İntikam filmi türlerinin mihenk taşlarından olan Oldboy (2003) filmiyle sinema tarihine damgasını vuran Güney Koreli yönetmen Park Chan-wook merakla beklenen son filmi Decision to Leave ile 6 yıllık bir aradan sonra salonlara dönüş yaptı. Decision to Leave, karakomik bir polisiye. Filmin, Park Chan-wook’un filmografisinden alışık olduğumuz üzere bulmacalı bir yapısı var. Ancak Decision to Leave, tüm bu polisiye karmaşanın içinde sadece bir aşk hikayesinin peşinden gidiyor. Chan-wook’un seyircinin aklını bulandırmak için ortaya serdiği şüphe ve detayların, her seferinde el yükseltilen bir tür hırsız-polis oyununun aslında yalın ve saplantılı bir aşkı perdelemeye hizmet ettiğini anlıyoruz. Bu bakımdan Decision to Leave, cinayet şüphelisine aşık bir polisin mesleki ve duygusal zaaflarından kendine has bir mizah unsuru yaratan Koreli yönetmenden ters köşe bir aşk filmi aynı zamanda. Ayrıca filmin seyircisine kesinlikle gelmiş geçmiş en absürt sorgulama sahnelerinden birini vadettiğini de not düşmeden geçmeyelim.

R.M.N.

R.M.N. Cristian Mungiu’nun Romanya’ya dair çektiği toplumcu gerçekçi filmlerinin şimdilik sonuncusu. Film, özü itibarıyla Romanya’nın küçük ve ücra bir kasabasında geçen bir yabancı düşmanlığı hikayesine odaklanıyor. Ancak filmin hemen başından itibaren protagonist olarak izleyiciye tanıttığı Matthias karakterinin iyi yazıldığını ve bütünün önemli bir parçası gibi çalıştığını iddia etmek güç. Göçmen işçi olmak amacıyla ayrıldığı kasabasına yıllar sonra geri döndüğünü anladığımız Matthias’ın ne geçmiş travmaları ne de güncel motivasyonları açıklığa kavuşturulmuş. Ancak öyle bir an geliyor ki Matthias film için asli bir unsur olmaktan bir anda çıkıveriyor; Mungiu’nun ‘huzur’ içinde yaşayan küçük kasabaya göçmen işçi faktörünü eklemesiyle sevapları ve günahlarıyla tüm kasaba eşrafı birden filmin başrolüne oturuyor. Tesadüftür, geçen yılın bir diğer Romanya yapımı filmi Bad Luck Banging or Loony Porn’da Radu Jude’un sahnelediği o sansasyonel okul toplantısına çok benzer bir yapı ve atmosferde yaratılan kasaba konseyi buluşmasıyla o ana kadar ritmi düşük olan film birden devleşiyor. Mungiu, göçmen düşmanlığı meselesinin yerel ekonomi dinamikleri, Batı’yla kurulan güç ilişkileri ya da sömürgecilik gibi tarihsel faktörlere değinmeden ele almanın imkânsızlığının farkında. R.M.N. Rumence’de MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme)’ye karşılık geliyor. Filmin bütünü için aynısını söylemek pek mümkün olmasa da Mungiu içine doğduğu toplumun çatışmalarının röntgenini isabetli bir şekilde çekiyor.

Bir Cevap Yazın