Ana Sayfa Eleştiriler Amerikan Güzeli / American Beauty (1999)

Amerikan Güzeli / American Beauty (1999)

Amerikan Güzeli / American Beauty (1999)
0
  Amerikan Güzeli (American Beauty) benim gibi daha önce filme dair hiçbir bilgisi olmayıp da izleyen herkesi dumur edebilecek nitelikte bir film. Sadece afişine bakarak yargıda bulunan pek çoğumuzu aslında bize çağrıştırdıklarıyla alakası olmamasıyla etkiliyor ve filmi kendi içimizde derin sorgulamalar yaparak bitiriyoruz.

  Film, sıradan bir hayat sürüyormuş görünümündeki Burnham ailesini konu alıyor. Lester Burnham (Kevin Spacey) kendi halinde yaşayan, eşi ve kızının gölgesinde kalmış ve bir nevi pısırık olarak tanımlanabilecek, sıkıcı işi olan bir aile babası. Lester, obsesif ve hırslı bir kadın olan eşi Carolyn Burnham (Annette Benning) ve ergenliğin her türlü isyankar tarafını göstermeye hazır kızı Jane Burnham (Thora Birch) ile yıllardır aynı monotonlukta bir hayat sürmektedir. Bu uyuşmuşluk hali Jane’in amigo kız’lık yaptığı bir gösteriye kadar sürer ve orada Lester kendi uyanışını gerçekleştirir. O andan sonra tüm hayatı farklılaşacak ve yaşadığı hayatı sorgulayacaktır.

Uzaktan bakıldığında klişelerle doluymuş izlenimi yaratsa da filmi çekici kılan da zaten halihazırda var olan klişelerle yeni bir şeyler ortaya koyması. Filmin başında bizi rahatsız eden bazı detaylar, konu ilerledikçe yerlerini buluyor, kendi örgüsünde mantıklı gelmeye başlıyor.  Etrafta dolaşarak herkesi videoya alan Ricky, Ricky’nin homofobik babası, Jane’in sürekli erkeklerle birlikte olduğunu anlatan arkadaşı Angela… Hepsinin bir süre sonra normalleşebileceğini görüyoruz.

  Bu filmde değinilmesi gereken en önemli noktalardan biri de ödüllere doyamamış olması. 1999 yılında, Sam Mendes yönetmenliğinde vizyona girmesinin ardından pek çok alanda (en iyi erkek oyuncu, en iyi yönetmen, en iyi film vb.) ödül aldı. Zaten kadrosunda barındırdığı oyuncularla ödül almaması imkansız olurdu. Örneğin Usual Suspects, 21 gibi filmlerden bildiğimiz Kevin Spacey’nin oynadığı sıkıcı/sapkın aile babası rolü, Annette Bening’in çelişkileri ve Thora Birch’in ergenlik bunalımları güzelce yansıtılıyor. 

  Aslında her karakterin ayrı ayrı analiz edilmesi gereken ve psikolojik olarak çok farklı açılardan bakılabilecek bir film olabilir. 8,5 olan IMDB puanıyla tekrar tekrar izlenebilirliğini ortaya koyuyor. Ayrıca Thomas Newman’ın bestesini yaptığı müzikleri de oldukça doğru yerlerde kullanılmış. Bana göre filmin amacı hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını göstermek ve en normal hayatların bile aslında içinde ne denli huzursuzluklar barındırdığını belirtmek.

Bir Cevap Yazın