Ana Sayfa Etiket "italyan sineması"

8½ (1963): Kendi İçinde Kapana Kısılmışlık

“Bu hikayenin kişileri hakkında hissettiklerimin, eski bir resme bakınca hissedilenlerin aynısı olmasını istiyordum.” – Fellini (8½ hakkında)   Fellini bir röportajında bu filmi bir noktadan sonra çekmek istemediğini, kendisine yük olduğunu söylüyor. Oyuncular ve personel ile gerekli ilişkilerin kurulduğu, dekorların hazırlandığı sırada iş son raddeye geldiğinde böyle bir karar almaya çalışıyor Fellini. Yapımcısına vazgeçtiğine dair […]

Lazzaro felice (2018): Pastoral Masumiyetin Ölümü

Cannes Film Festivali, yetmiş yılı aşkın süredir olduğu gibi Avrupa sinemasının tarihinde kendine yer bulacak değerli isimleri sinemaseverlerle tanıştırmaya devam ediyor. Çektiği üç uzun metrajla da festivalde yer almayı başaran Alice Rohrwacher, henüz yeni başladığı söylenilebilecek kariyeriyle dahi Cannes’ın gediklilerinden biri haline gelmiş durumda. 2014’te Le meraviglie ile Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen İtalyan yönetmen, […]

Morte a Venezia / Venedik’te Ölüm (1971)

İtalyan yönetmen Luchino Visconti’nin en ünlü filmi olan “Venedik’te Ölüm” , Nobel edebiyat ödüllü yazar Thomas Mann’ın aynı adlı uzun öyküsünden uyarlanmış. Eser, Thomas Mann açısından otobiyografik özellikler taşıyor. Filmin, ve aynı zamanda kitabın, ana karakteri olan Gustav von Aschenbach, kırklı yaşlarının başında, tanınmış bir yazardır. Bu yönden Mann’a benzemektedir. Gustav von Aschenbach, yeni eseri […]

Roma città aperta / Roma, Açık Şehir (1945)

Dönemin ana akım sinemasına karşı çıkarak yaşam deneyimiyle bağlantılı olmayı ön plana çıkaran Yeni Gerçekçi yönetmenler o zamana kadar sinema dilinin alışık olmadığı yöntemlere de başvurarak profesyonel olmayan oyuncular,özensiz bir teknik kullanımı ve faşist Mussolini etkisi altındaki İtalyan sinemasının çoğu filmin aksine eğlence yerine düşünceyi önemseyen,toplumsal sorunlara gerçekçi bir bakışı olan filmler yapmak için uğraştılar.Bunun […]

Umberto D. (1952)

İtalyan Sineması ve özellikle “Yeni Gerçekçilik” denilince  akla gelen  başat yönetmenlerden biri kuşkusuz Vittorio De Sica’dır. De Sica sinema kariyerine oyuncu olarak başlamış 1920-1940 yılları arasında o dönemin romantik komedi ve müzikallerinde kendini göstermiş ve büyük bir başarı kazanmıştı. Hatta ironik bir şekilde İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nden önce faşist Mussolini döneminde hiçbir şekilde sanatsal yanı olmayan, […]