Ana Sayfa Kırmızı Halı ve Festivaller Oscar 88. Oscar Ödül Töreni Mad Max: Öfkeli Yollar / Mad Max: Fury Road (2015)

Mad Max: Öfkeli Yollar / Mad Max: Fury Road (2015)

Mad Max: Öfkeli Yollar / Mad Max: Fury Road (2015)
2

George Miller’ın sinema dünyasına kazandırdığı Mad Max her zaman post-apokaliptik (kıyamet sonrası) bilim kurgu türünün yapı taşı olarak görüldü. 1980 lerin başında esen bu rüzgar dönüp dolaştı uzun bir aradan sonra devam filmi olarak nitelendirilmese de Mad Max: Fury Road olarak karşımıza çıktı. Mad Max bilim kurgu türüne yeni bir soluk getirmesinin yanı sıra Fury Road aksiyon ve macera türünde de oldukça iddaalı bir yapım. Yönetmen koltuğunda ise yine George Miller var bu sefer çok daha büyük bir bütçeyle.

Fury Road her anlamda tükenmiş bir dünyada ve yaşanılmayacak bir düzende geçse de yönetmen George Miller’ın yaşadığımız toplum düzenine yaptığı göndermeler nokta atışı niteliğinde. Petrol için verilen savaşlar, insanların su ihtiyacı, kadınların sömürülmesi, radyoaktif bir çevrede beslenen canlıların sonu film içinde ne kadar sert işlense de yaşadığımız dünyadan herhangi bir farkı olduğunu düşünmüyorum.mad-max-fury-road-image-hugh-keays-byrne-2

Yaklaşık 2 saatlik bir film Mad Max. Ve tamamı aksiyon. Yönetmen fazla karşılıklı diyaloglara gerek duymamış. Filme ilgi duyanların da herhangi bir diyalog eksikliği hissettiğini sanmıyorum. Bu sefer Mel Gibson’ın koltuğunu Tom Hardy devralıyor. Kendi aracıyla çölde giden Max yarı-ölümlü savaş çocukları tarafından yakalanıp Kale’de tutsak alınıyor. Kale’nin başında ise Ölümsüz Joe yer alıyor. Ölümsüz Joe’nun Kale’nin başında olmasının sebebi ise yitik dünyanın yaşam kaynağı suyu elinde tutmasından kaynaklanıyor. Ölümsüz Joe’yu 1979 da gösterime giren serinin ilk filminin kötüsü Hugh Keays Bryne canlandırıyor. Bryne’ye yapılan makyajdan ve üstünde duran kostümden ötürü onu tanımanızın mümkün olmadığını da söyleyelim. Ee tabi yaşının ilerlemiş olduğunu söylemeye gerek yok. Ana karakterlerden biri olan Furiosa Ölümsüz Joe’nun hazinelerini kaçırdıktan sonra yolu hiç umulmadık şekilde Max ile kesişiyor. Furiosa’nın amacı hazineleri doğduğu yer olan Yeşil Diyar’a götürmek. Tabi bu uzun bir yolculuk demek. İmparator lakaplı Furiosa’nın bu uzun yolculuktaki en büyük yardımcısı ise ana karakterimiz Max. Ayrıca yol sadece uzun değil. Hazinelerinin peşine düşen Joe ve onların adamları başta olmak üzere bir takım düşmanlar uzun yolu eşsiz bir aksiyon şölenine çeviriyor.

George Miller serinin diğer filmlerine nazaran bu sefer ortaya çok güçlü bir kadın karakter sürüyor. Başrol oyuncumuz olan aynı zamanda filme de ismini veren Max bazı sahnelerde güçlü kadın karakter Furiosa’nın gölgesinde kalıyor. Charlize Theron’un canlandırdığı Furiosa’nın en az Max kadar “çılgın” olduğunu ve hiç hafife alınmayacak bir yan karakter olduğunu belirtelim. Charlize Theron’un yeni tarzının ona apayrı bir hava kattığı ve yakıştığı ise yadsınamaz bir gerçek. Nicholas Hoult ise yarı ölümlü savaş çocuklarından birini canlandırıyor. Oynadığı karakter ile farklılıklar barındıran Hoult performansı ile akıllarda kalıcı bir işin altına imzasını atıyor.furyroadpage

Güney Afrika’da Namib Çölü’nde geçen Mad Max: Fury Road kendi doğallığında yarattığı atmosferle aksiyonuna sizi de dahil ediyor. Film içinde gitar çalan bir karakter ile karşılaşacaksınız. Yönetmen George Miller o karakter için şu sözleri söylemiş “Savaş filmlerinde görmeye alışık olduğumuz müzik aletleri var. (davullar, üflemeli aletler vb.) Alev çıkaran gitar ise bu filmin anatomisine hiç bir şekilde ters düşmüyor.” Miller bu konuda oldukça haklı gitarist oldukça ilgi çekiyor ve akıllarda kalıyor. Filmde kullanılan birbirinden farklı modifiye araçlar ise filmi sevmeniz ve yolların öfkeli olması için oldukça etkili ögelerden. Mad Max: Fury Road’un tamamını ele aldığımızda yüzde 80 lik kısmında hiç bir efekt kullanılmamış. Bu da filmin başka ilgi çeken tarafı.

Zayıf bir tarafını söylemek pek mümkün görünmüyor. Belki Max’in rüyalarında gördüğü kızına biraz daha değinebilirdi yönetmen Miller. En fazla bir sahnede 4-5 saniye boyunca görünüyor. Ortada bir trajedi olduğu belli ama bu trajedinin oldukça üstü kapalı. Miller’ın aksiyonu ön planda tutma isteği ve bunda oldukça başarılı olması küçük olumsuz detayları görmezden gelmemizi sağlıyor.

İlk filmin başarısından sonra bir üçleme olacağı kesinleşen Mad Max’in bu aralar üçleme sıkıntısı çeken sinema sektörüne hayat vereceği kesin. Tom Hardy önderliğinde yepyeni aksiyonların bizi beklediğini bilmek umut verici ve heyecanlandırıcı. Şu anda sinemalarda olan Mad Max kesinlikle izlenilmesi gereken bir film. Aksiyon sevmeyenlerin bile ilgisini çekebileceğini düşünüyorum. Çöl kumuna doyulacak cinsten bir iş. Vaktiniz yoksa bile muhakkak vakit yaratıp bu aksiyonun bir şekilde doruklarına varın. İyi seyirler.

Yorum(2)

Bir Cevap Yazın