Ana Sayfa Anıl Meydan

Anıl Meydan

Amadeus (1984): Bir Delikanlı Kadar Genç, Bir Yaşlı Kadar Bilge

1984 yılında yönetmenliğinde Milos Forman, senaristliğinde Peter Shaffer’i bulunduran Amadeus isimli bir film vizyona girdi. Film birçok övgüyle karşılaşıyor, Oscar’dan ‘Best Picture’ kategorisi dahil olmak üzere 8 ödülle dönüyordu. Yıllar önce filmi fark ettiğimde ilgimi çeken ufak bir mesele vardı. Her şeyiyle mükemmel olan yapım, Wolfgang Amadeus Mozart’ın hayat hikâyesini konu alıyor. Ancak filme daha […]

Immortal Beloved (1994): Lanetli Bir Maestro, Hasta Bir Dahi

Ludwing van Beethoven… O bir maestro, hasta bir dahi. Çocukluğundan itibaren birçok sıkıntılara göğüs geren bu hastalık koleksiyonerinin trajik hayat hikayesi Immortal Beloved ile bir nebze aktarılabiliyor. Fakat 2 saate sığması mümkün olmayan bir hayat hikayesinin varlığından söz etmek gerek. Buna rağmen yönetmen Beethoven’ın hayatındaki 3 önemli kırılma noktasına değinmeyi ihmal etmiyor ve ilgi çekici […]

Being There (1979): Masumiyet Siyaseti

Peter Sellers‘ın harika performans sergilediği, ölümünden önce seyircilerle buluşan son başyapıtı: Being There. Jerzy Kosiński‘nin aynı isimli romanında uyarlanan filmde, hayatını ─gerçek anlamda bütün hayatını─ bir ev ve onun bahçesi etrafında bahçıvanlık yaparak geçiren sosyal zekâsı gelişmemiş, toplumsal bağları olmayan bir adamın hikâyesi karşımızda. İsmi gibi şans üstüne şans sayesinde hiç ummadığı hayat basamaklarını ardı […]

Frankenstein (1931): Dr. Frankenstein’ın Leviathan’ı

Frankenstein, yönetmen koltuğunda James Whale’in oturduğu 1931 yapımı kült bir korku filmidir. Mary Shelley’in aynı isimli romanından uyarlanan filmi değerlendirirken kitabın yazarının etkilendiği filozof ve felsefeden bahsetmemek elde değil. Film, bir korku yapımı olarak değerlendirildiğinde yılların eskitemediği bir atmosfere sahip. Özellikle bilimsel çalışmaların yapıldığı mekânın kasabadan uzak bir yerde oluşu, canavarın yaratılış sürecindeki ─ve bir […]

Jane Campion Sineması: Feminizmi Çok Boyutlu Değerlendiren Bir Kadın

Yeni Zelandalı Jane Campion az ama öz filmleri sayesinde sinema dünyasına kattıklarıyla kayda değer bir yönetmen. Tüm filmlerinde ana karakterler her zaman kadın olmuştur. Kadınların hikâyesini anlatmayı seven, cinsiyetlerin tabularını kıracak cinsten senaryolar yazan bir auteur ile karşı karşıyayız. 2009 yılında vizyona giren son filmi Bright Star‘dan bu yana yaklaşık 10 senedir film yapmaya ara […]

Gravity (2013): Hayatta Kalış mı Yeniden Doğuş mu?

2013 yılında Akademi’nin ödüle boğduğu Gravity, Oscar tarafından bilim kurgu türüne karşı oluşturulmuş tabuların kırılması bakımından oldukça önemli bir film olarak sinema tarihine geçti. Öncelikle Alfonso Cuaron’un büyük başarısını biraz değerlendirmek gerek. Filmin yapısı incelendiğinde Akademi’nin ne tarzda bir bilim kurguyu ödüle değer gördüğünü anlayabiliriz. Özellikle yazının devamında yine vurgulayacağım filmin başat özelliği onu ödül […]