Ana Sayfa Kırmızı Halı ve Festivaller Oscar 90. Oscar Ödül Töreni Oscar’a Doğru: Kim Kazanır? Kim Kazanmalı?

Oscar’a Doğru: Kim Kazanır? Kim Kazanmalı?

Oscar’a Doğru: Kim Kazanır? Kim Kazanmalı?
1
Sevgili okuyucu, 90. Akademi Ödüllerine sayılı günler kala yarış içinde olan filmleri izleyen bendeniz Anıl sizler için hangi yapımın hangi dalda ne kadar şansı olduğuna dair bir yazı yazdım. Eğer sen de ödül töreni öncesi bizim kadar heyecanlıysan kendi tahminlerini bizimle altta yorum olarak paylaşabilirsin.
Bu sene Oscar Uzunundan kısasına tam tamına 48 filmi yarışın içine soktu. 24 adaylığın bulunduğu platformda 13 adaylık ile yarışmaya damga vuran yapım The Shape of Water. Del Toro’nun fantastik filmini 7 adaylıkla 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri izledi.
Sadece adaylıklara bakarak bile Akademi’nin bu sene kendinden genelde beklenmeyen kararlar verdiğini düşünüyorum. Örneğin yapılmış en kötü film ünvanına sahip ‘’The Room’’un hikayesinin anlatıldığı ‘’The Disaster Artist’’ gibi Oscar jürisi için fazla absürt sayılabilecek bir yapım ‘’En İyi Uyarlama Senaryo’’ dalında aday oldu. Yine aynı kategoride, uzun yıllardır gişeyi meşgul eden süper kahraman uyarlamalarından birinin (Logan) sonunda Akademi’nin gönlünü fethettiğini görüyoruz. En büyük sürprize ise Get Out filmi imza attı diyebiliriz. Sürpriz, filmin kalitesinden çok Akademi’nin korku filmlerine olan gelenekçi tutumunda saklı aslında. Uzun yıllar sonra ‘’En iyi Film’’ dalında korku/komedi türünde bir filmle karşı karşıyayız. Tüm bunlar tabuların kırılması açısından güzel gelişmeler olsa da hala törenin türlere bakış açısıyla alakalı bazı önyargılar mevcut. Blade Runner 2049 filminin sadece teknik dallarda aday olması bilim kurguya olan tutumlarını açıkça gösteriyor. Aynı Akademi 2011 yılında Inception gibi bir filme yine aynı muameleyi yaparak ‘’En İyi Film’’ dalında ödül vermemiş, Interstellar’ı sadece ‘’En iyi Görsel Efekt’’ dalında ödüle layık görmüştü. Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz sene ise aynı sıkıntılardan Arrival nasibini almıştı.
Ben yine de Oscar’ın bu muhafazakâr tutumunu bir kenara bırakarak mevcut adayların son birkaç aylık süreçte kazandıkları ödüllere ve etki ettikleri olaylara dayanarak, aynı zamanda geçmiş yıllarda törende yaşananları da göz önünde bulundurarak tespitlerde bulunmaya ve bu tespitler üzerinden tahminler yapmaya çalışacağım. Birkaç adaylığı değerlendiremeyeceğim. Bunun sebebi o dalda aday olan bazı filmlerin hiçbir şekilde mevcut olmaması. En azından ben bu yazıyı yazdığım sırada mevcut değillerdi. Aday olan her filmi izlemediğim bir dalda eleştiride bulunmanın doğru olmayacağını düşündüğüm için onlar hakkında tek kelime etmeyeceğim. Demem gereken son şeyleri de söylediğime göre önce her sene diğerlerine nazaran daha az konuşulan dallardan başlayalım:
EN İYİ KISA ANİMASYON FİLMİ
Kısa filmleri sever animasyonlara bayılırım. İkisi bir araya gelirse ayrıca şöyle değerlendiririm efendim:
EN İYİ ANİMASYON FİLMİ
Yukarı paylaştığım linkte yer alan yazımda belirttiğim gibi, bu sene uzun metraj animasyonlarda güçlü bir rekabet yok. Coco ABD’de vizyona girdiğinden itibaren övgü yağmuruna tutuldu. Teknik kalitesi bir yana, senaryosunun orijinal ve öğretici ögelere sahip oluşu yediden yetmişe birçok izleyiciye hitap etmesini sağladı. Benim bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
Coco> Loving Vincent> The Breadwinner> Ferdinand> The Boss Baby
Loving Vincent için inanılmaz bir emek harcandığı kuşku götürmez bir gerçek. Ancak kurgunun bir animasyona göre zayıf kaldığını düşünüyorum. Senaryodaki sorgu sürecinde insanı heyecanlanmaktan çok sıkan gereksiz sahneler mevcut.

Kim Kazanır: Coco
Kim Kazanmalı: Coco
EN İYİ GÖRSEL EFEKT

Bu kısım birçok eleştirmenle zıt düştüğüm yer aslında. Blade Runner 2049 Bafta’da ödülü kaptıktan sonra ondan başka hiçbir filme şans verilmiyor iç basında. Halbuki geçen sene Doktor Strange gibi iddialı bir yapım karşısında ödüle uzanan live action yapımı Junglebook filmi gibi bir örnek dururken, Maymunlar Cehennemi serisinin son halkası War for The Planet of The Apes’i göz önünde bulundurmamak abes olur. En azından ben ödülü bu filme verirdim. Bir ordu dolusu maymun, şempanze ve goril türlerinden oluşan hayvan topluluğu atlara binip silah tuttular. Daha ne denebilir ki!

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

War for The Planet of The Apes > Blade Runner 2049 > Kong: Skull Island > Guardians of the Galaxy Vol. 2 > Star Wars: The Last Jedi

Kim Kazanır: Blade Runner 2049
Kim Kazanmalı: War for The Planet of The Apes
EN İYİ ÖZGÜN ŞARKI
Benim için bu senenin hayal kırıklığı yaratan filmlerinden biri kuşkusuz vasat senaryosuyla The Greatest Showman’di. Fakat itiraf etmeliyim bu müzikal için yapılmış olan her beste harika. ‘’This is Me’’ adlı parça da onlardan biri ve gerek vokalistin güçlü yorumu gerek çok sesli enstrüman ve koro ekibiyle oluşturulan güçlü ahengiyle senenin en özgün ve kıymetli parçası. Sözleriyle önemli mesajlar veren, insanın içini kıpır kıpır yapan bu parçanın ödülü hak ettiğini düşünüyorum. Ancak ‘’Remember Me’’ gerçeğini unutmamak gerek. Filmin kurgusal bütünlüğüne güçlü katkısı olan, kısaca film için büyük öneme sahip bir beste. ‘’This is Me’’ sadece bir sahne için önem arz ederken bu parça filmi komple sarıp sarmalıyor. Ayrıca filmde kullanılma şekli yüzünden duygusal yönünün daha ağır basması ve dolayısıyla Coco’nun başarısında önemli bir yere sahip olması sebebiyle ödül töreninde şansını daha yüksek görüyorum.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

This is Me> Mystery of Love> Mighty River> Remember Me> Stand Up for Something
Kim Kazanır: Remember Me
Kim Kazanmalı: This is Me
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
En iyi görüntü yönetimi ya da sinematografi diye adlandırdığımız bu bölüm kısaca kamera açısının ışığa göre nerede nasıl durması gerektiğiyle ilgili. Olabildiğince tablo gibi sahneler çıkarabilmek bu meslekteki kişilerin en büyük arzusu olsa gerek. Adaylar arasında yer alan Blade Runner 2049’un estetik olmayan tek bir görüntüsü bile yoktu kanımca. Roger Deakins’den inanılması güç titizlikte bir iş. Daha önce 14 kez bu dalda Oscar’a aday olup birini bile kazanamayan bu şanssız adam pazar günü turnayı bu sefer gözünden vuracaktır. Hakkıdır da.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Blade Runner 2049> Shape of Water> Darkest Hour> Mudbound> Dunkirk

Kim Kazanır: Blade Runner 2049
Kim Kazanmalı: Blade Runner 2049
EN İYİ MAKYAJ VE SAÇ TASARIMI

Bu kategoride öne plana çıkması beklenen iki aday var. Zaten 3 adaylıkla kategoriler arasındaki en az rekabetçinin olduğu kısım burası. Bu iki film Wonder ve Darkest Hour. Wonder filminin başrolünde yer alan çocuk oyuncunun suratını gerçek anlamda tanınmaz hale getiren ekibi tebrik etmek gerek. Lakin sadece bu işin, ödülü almak için yeterli olmadığı açık. Dönem filmi olmasının avantajını iyi kullanan Darkest Hour yarattığı olağanüstü Winston Churchill portresi ile ödülü sonuna kadar hak ediyor.

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Darkest Hour> Wonder> Victoria and Abdul
Kim Kazanır: Darkest Hour
Kim Kazanmalı: Darkest Hour
EN İYİ FİLM KURGUSU
Büyük ihtimal Akademiyle en ters düştüğüm dal ‘’En iyi Film Kurgusu’’ olacak. Baby Driver’ın adaylıklarına çok sevinmiş birisi olarak akıcı kurgusuna hayran kalmıştım. Buna rağmen ödülü almasına pek imkân vermiyorum. Özellikle 13 dalda aday olan Shape of Water’ın elinin boş dönmesi söz konusu olamayacağından ve diğer teknik özelliklerine nazaran kurgusunu daha kuvvetli bulduğumdan En iyi Film Kurgusu Oscar’ının Shape of Water’a gideceğini düşünüyorum.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Baby Driver> 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri> Dunkirk> I, Tonya> Shape of Water
Kim Kazanır: Shape of Water
Kim Kazanmalı: Baby Driver
EN İYİ YAPIM TASARIMI

Önceki söylediklerimden farklı olarak şimdi yiğidi öldür hakkını yeme diyorum ve yetişkin masalı olarak tanımladığım Shape of Water’ın En iyi Yapım Tasarımı ödülünü hak ettiğini düşünüyorum. Seçilen mekanlar, filmin renk paletleri gayet uyumlu. Dönem filmi yapmanın zorluğunun yanında filme olağanüstülükler de eklenince inandırıcılığı sağlamlaştırmak bir hayli zorlaşıyor. Böyle bir sorunla karşılaşmamak için yapım tasarımcısına büyük iş düşer. Shape of Water’da bu sıkıntıların üstesinden rahatlıkla gelinmiş.

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
Shape of Water > Blade Runner 2049 > Darkest Hour > Dunkirk > Beauty and Beast
Kim Kazanır: Shape of Water
Kim Kazanmalı: Shape of Water
EN İYİ SES MİKSAJI

Kısaca seslerin doğru ve uyumlu bir şekilde harmanlanması anlamına gelen ses miksajı ödülü bu sene bir sürpriz olmazsa Dunkirk’e gidecek. Filmi sinemada izlediğim zamanı hatırlıyorum. Sesler o kadar yoğun ve gerçekçiydi ki savaşın ortasında Dunkirk’te esir düşmüş gibi hissetmiştim. Dunkirk’ün en büyük rakibi Blade Runner 2049 olmalı. Aynı şekilde bu filmde de seslerin yoğunluğu ve sinemaya olan etkisi bir hayli hissediliyordu.

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
Dunkirk > Blade Runner 2049 > Baby Driver > Shape of Water > Star Wars: The Last Jedi
Kim Kazanır: Dunkirk
Kim Kazanmalı: Dunkirk
EN İYİ SES KURGUSU
Filmin nasıl akıcılığını sağlamak için kurgusunun mantıklı ve düzenli olması veya bazı anlarda şaşırtıcı olması gerektiğinden bahsediyorsak ses için de doğru bir kurgunun olması gerektiğini belirtmeliyiz. Doğru zamanda doğru sesler filmin can alıcı noktalarında önemli bir güce sahip. En iyi ses miksajı ve en iyi ses kurgusu adayları bu sene paralellik gösterdiğinden ve bu iki adaylığın bağlantısını da düşününce ve aynı zamanda Dunkirk’ü tek Oscar’la eve yollamaya gönlü razı olmayacak juriyi de hesaba katınca ödülün Dunkirk’e gideceğini düşünüyorum. Fakat bu sefer kurgusunun akışkanlığını sesleri ve müzikleri sayesinde sağladığını düşündüğüm Baby Driver, Dunkirk’ün en büyük rakibi olacaktır.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Dunkirk > Baby Driver > Blade Runner 2049 > Shape of Water > Star Wars: The Last Jedi
Kim Kazanır: Dunkirk
Kim Kazanmalı: Dunkirk
EN İYİ KOSTÜM TASARIMI

En iyi kostüm tasarımı süprize hiç açık olmayan dallardan. Ufak bir ihtimal Shape of Water kazanabilir ama net favorim Phantom Thread.

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
Phantom Thread > Shape of Water > Darkest Hour > Beauty and  Beast > Victoria and Abdul
Kim Kazanır: Phantom Thread
Kim Kazanmalı: Phantom Thread
EN İYİ FİLM MÜZİĞİ
3 Billboards Outside Ebbing, Missouri’nin harika bir müziği var. Carter Burwell’in ustalık eseri desem yanlış olmaz. Ama rüzgârı arkasına alan Shape of Water’ın müziklerini besteleyen müzisyen Alexandre Desplat. Filme cuk oturan masalsı müziği ödülü kendisine getirecek gibi duruyor. Dunkirk ve Star Wars’ın şansı hiç yok. Star Wars bilindik müziklerine ufak değişikler yaptığı, Dunkirk ise müzikten çok seslerle gerilimi arttırmaya odaklandığı için yeteri kadar başarılı değil. Blade Runner 2049 Hans Zimmer’ın son anda girdiği ama Dunkirk’ten daha başarılı olduğu filmdi kanımca. Fakat bu filmin devam filmi olduğunu ve ilk filmin enfes müziklerine saygı duyulduğu için fazla macera aranmadığını hatırlatalım.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
3 Billboards Outside Ebbing, Missouri> Shape of Water> Blade Runner> Star Wars: The Last Jedi> Dunkirk
Kim Kazanır: Shape of Water
Kim Kazanmalı: 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri
EN İYİ BELGESEL FİLMİ
Bu sene aday olan belgesel filmleri geçen seneye göre daha düşük kalitede. Last Men in Alleppo filminin ödülü alacağını düşünüyorum. Özellikle geçen sene White Helmets kısa filmiyle olan benzerliği göz önüne alınınca Oscar’ın savaşı odağına alan filmlere farkla gözle baktığını anlıyoruz. Yine de bir ihtimal Icarus’un ödüle uzanma ihtimali var tabi ki. Rusya’nın kirli çamaşırlarının gösterilmesi ABD’nin sevmediği şeyler değil. Hiç Agnes Varda’ya saygı duruşu bakımından ödül Faces Places’a gider mi diye sormayın. Sylvester Stallone’a ne yapmışlardı, hatırlayın.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Icarus > Last Men in Alleppo > Face Places > Strong Island > Abacus: Small Enough to Jail
Kim Kazanır Last Men in Alleppo
Kim Kazanmalı: Icarus
YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM
Kuşkusuz bu senenin en zor mücadelesi bu adaylıkta veriliyor. Ne BAFTA ne de Altın Küre Oscar ile uyumlu. Hatta birbirleriyle bile uyumlu değillerdi. Örneğin birini kazanan diğerinde aday olamadı. ( In the Fade ) Sezgilerime dayanarak tahmin yapmam gerekirse çok beğenmememe rağmen konusuyla, başrol performansı ve sinematografisiyle ödülün A Fantastic Woman’a gidebileceğini düşünüyorum. Oscar’ın absürt kara mizahla arası açık olduğundan The Square’nin şansı düşük. The Insult’un ödül sezonunda adı pek geçmedi. Ödülü bana göre hak eden, özgün senaryosuyla On Body and Soul ama Loveless da değindiği önemli toplumsal eleştiriyle alkışı hakediyor.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

On Body and Soul > The Square > Loveless > A Fantastic Woman > The Insult
Kim Kazanır: A Fantastic Woman
Kim Kazanmalı: On Body and Soul
Şimdi geldik ağır toplara…
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Beni ödül sezonu boyunca biraz takip edenler ödülü Sam Rockwell’in hakkettiğini söyleyeceğimi net tahmin ederler. Sezon boyunca her ne kadar William Defoe ile arasında büyük bir rekabet olduğu söylense de Oscar’dan sonra gelen 2 büyük ödülü ( BAFTA ve Altın Küre) toplayan Rockwell bu parçayı da koleksiyonuna eklerken zorlanmayacak. Adaylar arasındaki sürpriz ise son anda filme dahil olmasına rağmen filmindeki herkesten daha iyi iş çıkaran Christopher Plummer oldu.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Sam Rockwell > William Defoe > Christopher Plummer > Woody Harrelson > Richard Jenkins
Kim Kazanır: Sam Rockwell
Kim Kazanmalı: Sam Rockwell
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
I,Tonya filminden çıkanların önce övdükleri şey Margot Robbie ve Allison Janney’ın oyunculuğu olsa gerek. Evet, benim bu kategoride favorim Janney. En büyük iki rakibi Laure Metcalf ve Lesley Manville. Kalanların şansının olduğunu düşünmüyorum. Dediğim 3lünün şansları eşit gibi ama Allison Janney’in ‘’Badass’’ performansı gözden kaçmamalı.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Allison Janney > Laure Metcalf > Lesley Manville > Octovia Spencer > Mary J. Blige
Kim Kazanır: Allison Janney
Kim Kazanmalı: Allison Janney
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Garry Oldman’ın yıllardır kucaklayamadığı ödülü bu sefer alması işten bile değil. Zaten filmde Oldman ödük alsın diye adeta seferberlik ilan edilmişçesine bir hava var. Dönem filminde oynamanın zorluğu yetmezmiş gibi tarihi bir karakteri birebir canlandırma zorluğu ve üstüne üstlük her çekim öncesi Churchill’in bürünmesi zor fiziki yapısına adapte olması da göz önünde bulundurulduğunda Oldman’ın ödülü sonuna kadar hak ettiğini söyleyebiliriz. Daha önce 3 kez Oscar kazanmış Daniel Day Lewis tehditini görmezden gelmemekle beraber Gary Oldman’ın hayatının performansını sergilediği zamanda rakibin Lewis olması kendisinin ne kadar talihsiz olduğunu gösteriyor. Denzel Washington 2 kez üst üste bu dalda aday ancak yine şansı yok gibi. Her şeye rağmen Roman, J.Israel, Esq. Filminde gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Timothee Chalamet, Daniel Kaluuye gibi genç isimler için adaylık zaten ödül sayılır. Eminim ilerde isimlerini daha sık duyacağız ve şansları da yanlarında olduğunda ödülü kucaklayacaklar.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Garry Oldman> Daniel Day-Lewis> Timothee Chalamet> Denzel Washington> Daniel Kaluuye
Kim Kazanır: Gary Oldman
Kim Kazanmalı: Gary Oldman
EN İYİ KADIN OYUNCU
3 Billboards Outside Ebbing Missouri sadece senaryosuyla değil aynı zamanda oyunculuklarıyla da bir harika. Sam Rockwell gibi Frances Mcdormand da olağanüstü bir performans sergiliyor. Her ödülü de süpürdü kendisi. Bu dalda bir sürpriz beklemiyorum. Sadece Margot Robbie’ye yazık olacak diyebilirim. Doğru oyunculuk ama yanlış zaman…
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
Frances McDormand> Margot Robbie> Sally Hawkins> Saoirse Ronan> Meryl Streep
Kim Kazanır: Frances McDormand
Kim Kazanmalı: Frances McDormand
EN İYİ YÖNETMEN
Christopher Nolan yıllar sonra beklenen adaylığına kavuştu. Jordan Peele herkesi oldukça şaşırttı. Greta Gerwing’ın adaylığı, ’Natalie Portman’ın ‘’Neden kadın yönetmenler aday olmuyor?’’ temalı konuşmasından sonra mı Gerwing aday oldu?’ tartışmalarını beraberinde getirdi. Del Toro’nun adaylığı kesindi ama Martin McDonagh yerine Paul Thomas Anderson hamlesi cidden beklenmiyordu. Oscar, Phantom Thread’i son anda kıskacına aldı tabiri caizse. Nolan teknik açıdan mükemmel bir film yaptı ama bunun yetmeyeceğini ödül sezonu bizzat kanıtladı. Jordan Peele, Greta Gerwing gibi genç yönetmenlerden harika bir başlangıç fakat yıllardır ödüle hasret Del Toro sadece teknik açıdan değil aynı zamanda ilginç senaryosu ve karakterlerini tam da Oscar’ın isteyeceği eklentilerle düzenleyerek doğru zamanda doğru yerde olduğunu gösterdi. Anderson bir sürpriz yapabilir mi? Sanmıyorum.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

Guilermo Del Toro> Paul Thomas Anderson> Christopher Nolan> Jordan Peele> Greta Gerwing
Kim Kazanır: Del Toro
Kim Kazanmalı: Del Toro
EN İYİ UYARLAMA SENARYO

Bu kısımda adaylar o kadar birbirine zıt ki hiç bu kadar zengin bir tablo görmemiştim. Çizgi roman uyarlamasından absürt bir hikâyenin anlatılışına, duygu yüklü bir aşk hikayesinden Amerikan ırkçılığına birbirinden farklı güzel senaryolar karşımızda. Call Me by Your Name’in tek alacağı ödül en iyi uyarlama senaryo olacak diye düşünüyorum. Bunu düşünmemdeki en büyük etken, senaryonun iyiliğinin yanında 4 dalda aday olan Call Me by Your Name’in ödülsüz dönmesine kimsenin razı olmayacağı. Zaten Mudbound dışındaki rakipleri pek Oscar kafasına uygun değil. Adaylıkları bile büyük bir başarı bana göre. Yine de Logan’ın klişe süper kahraman hikayelerine getirdiği farklı bakış açısının özellikle son zamanlarda bu tarz filmler tarafından vizyonun bir hayli meşgul edildiğini bildiğimden devrim niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Bir süper kahraman filmi klişe bitmeyebilir, bir süper kahraman filminde baba/kız ilişkisi derinleşebilir dedirten bir film Logan.

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:
Logan> Call Me by Your Name> The Disaster Artist> Mudbound> Molly’s Game
Kim Kazanır: Call Me by Your Name
Kim Kazanmalı: Logan
EN İYİ ÖZGÜN SENARYO

Özgün senaryonun en büyük sürprizi The Big Sick olsa gerek. Amerikan seyircisi filmi çok sevdi ve bir şekilde filmin senaryosu kendini burada buldu. Tabi iş cidden özgünlükse iyi irdelemek gerek. 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri’nin hikayesi oldukça özgün ve ilgi çekici. Ortaya koyduğu devlet ve kamu yönetimi eleştirisi de son zamanlarda görmediğimiz türden. Get Out’un aynı şekilde hikâyesi oldukça yaratıcı. Korku filmlerinin son zamanlarda pananormale kaydığı ortamda bu kadar hayatın gerçekleriyle harmanlanmış ve eleştirisini de yapabilmiş bir korku filmi yapmak takdir edilesi. Shape of Water’ın senaryosunun çalıntı olduğu iddiasını bir kenara bıraktığımda fikri orijinal buluyorum. Ancak hikâyenin işlenişi klasikleşiyor ve klişeleri beraberinde getiriyor. Lady Bird başarılı bir büyüme hikayesi. Daha doğrusu tam da çocukluktan gençliğe olan adımın atıldığı dönemin anlatıldığı bir hikâye. Fakat ödülü almasını sağlayacak özgünlükte bir numarası yok. Yeni bir şey yok.

Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

3 Billboards Outside Ebbing, Missouri> Get Out> Shape of Water> The Big Sick> Lady Bird
Kim Kazanır: 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri
Kim Kazanmalı: 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri
EN İYİ FİLM
Akademi son 2 senedir En iyi film kategorisinde yarışan film sayısını 9 filme yükseltmiş durumda. Olabildiğince az hak yemek için sayı yıldan yıla artıyor ancak elbette kazanan sadece bir film olacak. Adayları hatırlayalım diye aşağıya bırakıyorum:
1- Call Me by Your Name
2- Darkest Hour
3- Dunkirk
4- Get Out
5- Lady Bird
6- Phantom Thread
7- The Post
8- The Shape of Water
9- Three Billboards Outside Ebbing, Missouri
Bana göre bu sene 2 film oldukça ön plana çıktı. Bunlar Three Billboards Outside Ebbing, Missouri ve The Shape of Water. Kazanma ihtimalleri birbirlerine çok yakın. The Shape of Water 13 dalda aday olarak zaten rakiplerine göz dağı vermişti. Tabi geçen sene en çok adaylık elde eden La La Land’in bu kategoride yüzünün gülmediğini hatırlayalım. Sayılar her şey değil elbette ama yine de filmin ödülü kazanma ihtimalinin güçlü olduğunu gösteriyor. Bunlar dışında filmin en iyi filmde seçilmesine neden olmuş bazı unsurlar var. Öncelikle Del Toro’nun sıra dışı bir hikâye temelinde kendi canavarlarına Oscarcık hediye edemeyeceğini hepimizin kavraması gerekiyor. Oscar’ın sırf olağanüstülüklerden oluşan içi boş filmlere gözü tok. Bunu hepimizden iyi bilen Del Toro, canavarına bir aşk yaşatarak Akademinin bir yerden gönlünü çaldığı kesin. Bununla da kalmayıp hikâyeye ırkçılık, eşcinsellik gibi önemli konuları yerleştirerek ödüle göz kırpıyor. 2. Dünya savaşı zamanında geçen filmde Richard Jenkins’in canlandırdığı eşcinsel karakter oldukça cesur bir hamle. Hikâyenin içinde o zamanlar beyazların zencilere karşı tutumu bir sahnede de olsa gösteriliyor. Bunu bırakın zaten canavarın kendisine yaklaşanların tutumu apayrı bir ötekileştirme örneği. Filmde geçen her iki ülkedeki yöneticiler (ABD, Sovyet Rusya) yaratığı öldürüp incelemekten çekinmeyen ya da onu bir savaş silahı olarak yani onu bir canlı değil de bir mülk olarak gören tipler.  Hikâyenin nereye varacağı belli olsa da Del Toro işin yaratıcı tarafıyla ilgilenmektense yarattığı sıra dışı aşk ilişkisine Akademinin sevdiği temaları eklemiş. Bu da filmi ödüle en yakın filmlerden biri yapıyor.

Gelelim karşı tarafa: Three Billboards Outside Ebbing, Missouri. Dediğim gibi Shape of Water Oscar’ın seveceği türden bir film ama ivmeyi arkasına alan film 3 Billboards. Üst üste 2 büyük ödül töreninden (BAFTA, Altın Küre) en iyi film ödülleriyle dönen yapımın şansı bir hayli yüksek. Yönetmen Martin McDonagh’ın aday olmaması herkesi şaşırttığı gibi beni de şaşırtmış ve düşündürmüştü. Fakat geçmiş yıllara baktığımızda yönetmeninin aday bile olmadığı ama bu kategoride şampiyon olan Argo gibi filmler var. Ayrıca kendisi filmin senaristi de olduğu için ve büyük bir sürpriz olmazsa orada Oscar’ı kucaklayacağı için yönetmen kategorisinde Paul Thomas Anderson’a yer açmak amacıyla yapılmış bir Oscar hamlesi var gibi duruyor. Yani diyeceğim o ki, 3 Billboards Outside Ebbing, Missouri’nin Oscar şansı Shape of Water kadar yüksek. Burada bir tercih yapmam gerektiğini bildiğimden biraz daha düşündüm. Oscar’ın politik konuları ne kadar sevdiğini de biliyorum. 3 Billboard’un kamu yönetimi eleştirisinin uzun zamandır yapılmayan orijinallikte olduğunu da görüyorum. Fakat sadece içerik değil bazen gündemdeki olayların da jürinin kararını vermesinde çok etkili olduğunu anımsayalım. James Franco’nun adaylığı birçokları için kesindi mesela. Fakat çıkan taciz iddiaları jürinin aklını elbette karıştırdı. Geçtiğimiz haftalarda Amerika’daki bir lisede olan katliamdan sonra insanların silahlanma kontrolü için verdikleri mücadeleyi nasıl tüm Dünya’ya duyurduğunu hatırlayın. Evet! 3 reklam panosu temasını kullanmışlardı. Hem sadece bu olay değil başka olaylar üzerinden de bu durum sürmeye devam etmişti. İnsanlar reklam panolarına otobüslerin kamyonların yanlarına yazılar yazıyor hükümetlerini eleştiriyorlardı. Yani diyeceğim o ki; Akademi’yi biraz tanıyorsam, insanları bu denli etkileyen bir yapımı görmezden gelemeyeceklerini biliyorum.

Diğer filmleri pek eleştirme fırsatım olmayacak çünkü bu yazı öbür türlü uzadıkça uzar. Zaten dediğim gibi bu iki filmi en güçlü iki aday olarak gördüğümden gerisini uzun uzadıya eleştirmekte yersiz olur.
Bu kategorideki sıralamam şu şekilde:

3 Billboards Outside Ebbing, Missouri> Call Me by Your Name> Get Out> Dunkirk> Phantom Thread> Darkest Hour> The Shape of Water> The Post> Lady Bird

Kim Kazanır: Three Billboards Outside Ebbing, Missouri
Kim Kazanmalı: Three Billboards Outside Ebbing, Missouri
Siz hangi filmi ödüle daha yakın görüyorsunuz? Öğrenmemize izin verin, Esen kalın!

Yorum(1)

  1. En İyi Film, Kadın & Erkek oyuncu ve Yardımcı oyuncu dallarındaki tercihlerimiz aynı.
    Yabancı Dilde En İyi Film dalında benim oyun Loveless’e. On Body and Soul’dan pek hoşlanmadım açıkçası. The Square’in şansı olmadığına da katılıyorum. Adı geçen L’Insult’ı da henüz izlemedim ama eleştirmenlerin pek beğendiği bir filmmiş. Artık Oscarlar sonları izlerim.

    Sevgiler

Bir Cevap Yazın