Ana Sayfa Eleştiriler BlacKkKlansman (2018): Geçmişteki Gelecek

BlacKkKlansman (2018): Geçmişteki Gelecek

BlacKkKlansman (2018): Geçmişteki Gelecek 7.0
0
Do the Right Thing, Malcolm X başta olmak üzere başarıya ulaşan siyahi yönetmen Spike Lee çizgisini bozmayarak yine siyahiler üzerinden tarihe el feneri tutuyor. Gerçek hikayeden uyarlama vurgusuyla sunulan BlacKkKlansman, Cannes Film Festivali’nde ayakta alkışlanan film Altın Palmiye’yi ıskalayarak Jüri Büyük ödülünü kazandı. Sinema dünyası için yılın önemli filmleri arasında yer tuttu. Peki neydi bu kadar ayakta alkışlanmasına sebep olan. Verdiği mesaj mı? Son sahnedeki gerçek görüntülerle yüzümüze olayların çarpılması mı? Yoksa geçen bunca zamandan sonra Amerika’da biçim değiştiren ırkçılığın yüksek ateşte devam etmesini bize göstermiş olması mı?

Ron Stallworth bir siyahidir. Siyahilere karşı baskının resmi olarak kalktığı zamanlarda –tabi görünmeyen baskı içten içe devam ediyor- polis memuru olmak üzere başvuru yapar. Onun bitmek tükenmeyen azmi, sürekli yükselme arzusu onu öne çıkarır. Başta siyahilerin propagandasında casus olarak yerini alır. Siyahi olması onu siyahilere karşı casus olmasına engel değildir. Daha sonra ise Ku Klux Klan tarikatına karşı bu casusluk girişiminde bulunur. Söylemleri ırkçı, beyaz üstünlükçü olan ve ‘beyazlar için Amerika’ sloganıyla hareket eden  tarikata açık bir hedef olduğu için giremez. Onun yerine yahudi olan Flip Zimmerman girer. İki propaganda arası gelgitlerle hikaye şekillenir.

Flip ile Ron’u ortak yapan iki nokta vardır. Biri meslekleri diğeri ise Amerika’da filmde geçen tabirle “safkan” olmamaları. Bu da ister istemez onları kader ortağı yapar. Ayrıca Ron da Flip de kimliklerindeki azınlıkları körü körüne temsil etmiyorlar. Aşırı uç olarak karakterlerini yansıtmıyorlar.Bu da onların iyi anlaşmasına sebep oluyor. Gerçi bir sahnede Flip’in Ron’a söylediği “Bu senin savaşın olabilir fakat bu benim mesleğim.” repliği Ron’un daha sivri bir uç olabileceğinin önsözü niteliğinde.

“Savaş kaçınılmaz mı?”
Başrol Ron Stallworth’un siyahilerin bölgesel liderine sorduğu soru “Savaş kaçınılmaz mı? “ Ron’un niyetini gözler önüne seriyor. O kan dökmeden bir barışın gelebileceğine inanıyor. İzleyiciye “Kan dökmeden savaş kahramanı olunur mu?” sorusunu sordurtuyor.

Başrollerde John David Washington ile Adam Driver yer alıyor. Çoğu dramatize edilmiş sahnede dramatizeliği bozan şey oyunculuklardan kaynaklanıyor. Özellikle John David Washington filmin geçtiği dönemi iyi yansıtmasına rağmen sahnenin en önüne çıktığınında teatrel bir duruş sergiliyor. Adam Driver ise burada daha çok kendini bilen havaya bürünmüş. Oyunculuğunun gittikçe olgunlaştığını düşünüyorum.


BlacKkKlansman
için geçmişle beraber geleceğini inşa eden Amerika desek yanlış bir tabir kullanmayız sanırım. Uzun zaman geçmesine rağmen hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Biografi ve suç filmi ifadesi biraz geride kalıyor. Bir karakterin bir dönem yaşadıklarına ışık tutuyor tutmasına ama daha çok bir olayı aydınlatmasından ötürü belgesel türüne daha yatkın duruyor. Filmin sonlarına doğru D. W. Griffith’in  1915 yapımı The Birth of a Nation’ı hakkında da dipnot düşüyor. Yönetmenin o filminden sonra alevi sönen Ku Klux Klan tarikatı tekrar alevlenmeye başlıyor. BlacKkKlansman bazı noktalarda o dönemin havasını yakalamada başarılı olsa da ciddi sahnelerde komedinin ağır basması gereksiz duruyor. Spike Lee, filmin son sahnesinde güncel videolarla kanlı bıçaklı olduğu Donald Trump’ın ırkçı olaylarla ilgili fikirlerini tüm dünyaya hatırlatıyor.

Puanlama

7.0

7.0
Kullanıcı Oyu: ( 0 oy ) 0

Bir Cevap Yazın