Licorice Pizza (2021): Daha Çok Sivilce, Daha Çok Nostalji
Yönetmen Paul Thomas Anderson’ın son filmi Licorice Pizza, 70’lerde yaşanan bir aşk hikayesine odaklanırken; ergenlik döneminin sancılarını ve büyüme krizlerini hiç de dramatize etmeden, oldukça keyifli bir dille anlatıyor.
Başrollerinde Haim adlı müzik grubuyla bilinen Alana Haim ve oyuncu Philip Seymour Hoffman’ın oğlu Cooper Hoffman bulunuyor. Filmdeki adıyla Alana Kane, 30’lara dayanmış romantik, enerjik ancak duygusal anlamda sürekli savrulan özgüvensiz genç bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Birkaç oyunculuk denemesi bulunan 15 yaşındaki Gary Valentine (Cooper Hoffman) ise, ona göre daha özgüvenli, daha girişken, oldukça hırslı bir profil çiziyor. Ama Gary’nin özgüveni, ne istediğini bilen kararlı ve başarılı bir genç olmasından değil; ergenlik döneminin artan hormonel yapısından geliyor. Hepimiz için öyle değil miydi zaten? Yükselen hormonel değerlerimiz cildimizde yağlanmaya sebep olur, bu da beraberinde sivilcelerle dolu bir suratı getirir ancak buna rağmen kendimize yetişkin rol modeller bularak dünyanın en popüler, en başarılı, en güzel, en havalı insanı olmaya çalışmaz mıydık? İşte yönetmen Anderson’ın başarısı, bu bilindik öyküyü oldukça hayali ama bir o kadar da gerçekçi ve nostaljik bir atmosfer içinde anlatmasından geliyor.
Ayrıca İlginizi Çekebilir: Paul Thomas Anderson Sineması: Macera Dolu Amerika
Filmin konusuna gelirsek; Gary, okuduğu lisedeki fotoğraf çekimleri sırasında, fotoğrafçı asistanı Alana’ya aşık olur ve bir süre peşinden koşarak onu ikna etmeye çalışır. Alana’nın ikna olmama sebebi, aralarındaki yaş farkıdır. Ancak Gary’nin tıpkı bir yetişkin gibi davranıp ticarete atılması ve zaman zaman yaptığı küçük oyunculuk performansları, Alana’nın dikkatini çeker ve genç kadın itiraf etmese de ondan etkilenmeye başlar. İkilinin uzun yıllar süren çıkmazdaki ilişkilerinin sebebi birlikte iş yapmalarıdır. Gary bir su yatağı işine atılarak hem arkadaşları hem de Alana’nın içinde bulunduğu bir şirket kurar. Hiçbir zaman tam olarak anlaşamasalar da yolları bir türlü ayrılmaz.
Yaklaşık olarak 2 saat süren film, ikisinin çatışmalı ilişkisini yansıtan bir tempoda ilerler. Aslında 70’lerin sakin, masum ama diğer yandan değişmeye de başlayan çalkantılı yapısını oldukça sade ve nostaljik bir tonda anlatsa da filmin kendi içinde bir temposunun olduğunu söylemek mümkün. Bu da aralarındaki gel-gitli ilişkiden ve yönetmenin 70’lerin teenage yaşantısını temsil eden ritmik kurgusundan kaynaklanıyor: Hareketler, eylemler, olaylar hızlı. Tam da 15 yaşındaki bir gencin gündelik yaşantısı gibi. tabii bu tempo, bazı izleyicilerin filme kendisini tam olarak verememesinin de sebeplerinden birini oluşturuyor.
Anderson sinemasına baktığımızda Licorice Pizza’nın, yönetmenin Boogie Nights filmi dışındaki en eğlenceli, dinamik filminin olduğunu söyleyebiliriz. Bir bakıma Boogie Nights’ın içinde yoğun bir cinsellik, aşk ve şiddetin olmamış hali. Gelecek kaygısıyla birlikte yükselmeye çalışan bir genç, burada porno sektöründe değil, su yatağı ya da oyun salonu gibi işlerde karşımıza çıkıyor. Filmin eğlenceli, keyifli ama yer yer hiciv türündeki yapısı ikisini ortak noktada buluşturuyor.
Öte yandan filmin yarı otobiyografik bir hikâye anlattığını söylemek de mümkün. Çünkü mekân olarak yönetmenin doğup büyüdüğü San Fernando Vadisi (California) kullanılıyor. Filme adını veren Licorice Pizza ise, o bölgede çok da bilinmeyen eski bir plakçı. Kuşkusuz her filmin yönetmenin biliçdışını ya da yaşadığı deneyimleri yansıttığını söyleyemeyiz ama her filmin karşımıza çıkan ya da duyumsadığımız konuşmalardan, anlardan, insanlardan ve olaylardan yani günlük yaşamdan esinlendiğini kabul etmemiz gerekir. Mekan seçiminin yanı sıra tam da buna paralel biçimde yönetmen Anderson, Gary karakterini oluştururken 2001’de lisede yaşlı bir kadınla sohbet etmeye çalışırken gördüğü bir çocuktan esinlendiğini söylüyor.
Ayrıca karakter Tom Hanks’in yapımcı ortağı olan eski çocuk oyuncu Gary Goetzman’a da dayanıyor: Goetzman ile filmde Lucy Doolittle olarak bilinen Christine Ebersole arasında da bir bağ var. [1] Ebersole, aslında bir zamanlar I Love Lucy dizisiyle büyük ün kazanan Lucille Ball’u canlandırıyor. Çocuk oyuncu Gary Goetzman ile Lucille Ball, Yours, Mine and Our filminde birlikte oynuyorlar. Dolayısıyla Gary ile Doolittle’a odaklanan o sahneler, gerçek anılara dayanarak yazılıyor[2].
Filmde buna benzer birçok karakter ve mekân mevcut (Bradley Cooper, 1970’lerde oyuncu Barbara Streisand’ın sevgilisi ve Hollywood’da gerçek bir yapımcı olan Jon Peters’i canlandırıyor; Benny Safdie tarafından canlandırılan siyasetçi Joel Wachs aynı dönemde Los Angeles’da belediye meclis üyesidir). Yani Licorice Pizza’nın o nostaljik havası sadece zaman olarak 1970’leri tercih etmesine dayanmıyor. Aynı zamanda karakter seçimleri, esinlendiği kişiler ve olaylar açısından da nostaljik. Hollywood’un bir zamanlar yıldız sistemine dahil olan eski oyuncuları 70’lerin teenage grubunda yeniden vücut buluyor. Filme adını veren Licorice Pizza bile, bakıldığında bile nostaljik bir plak mağazasına gönderme yapıyor; bu haliyle film, aslında sinemanın o eski büyülü yapısını da anımsatıyor. Başka bir deyişle, eskiden projeksiyon ışığında elimizde frigolarla, mısırlarla film izleme deneyimini tekrar canlandırıyor sanki.
Ki tam da bu noktada Gary ve Alana’nın karşı karşıya geldiği o eski teatral sinema El Portal karşımıza çıkıyor. 1973 yapımı Live and Let Die filminin afişini gördüğümüz sinema, eskiden canlı tiyatro ve vodvil’lerin olduğu bir tiyatrodur aslında. Büyük Northridge depremi sırasında darbe alan sinema, günümüzde canlı şovlara ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla filmde karşımıza çıkan bu eski sinema salonu, günümüzde AVM’lere hapsedilmiş ve metalaştırılmış sinema salonlarından epey farklı. Sinemaya yıldız bir oyuncu, ünlü bir yönetmen, tanıdık biriyle karşılaşma hayali ya da randevulaşmak için gidilen o yıllar ve insanların yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
Paul Thomas Anderson ve Gençlik Sancıları: Licorice Pizza
Sonuç olarak Licorice Pizza, 15 yaşında bir gencin beslediği aşk üzerinden gençlik buhranlarını ve büyüyememeyi oldukça romantik ve keyifli bir tonda ele alıyor. Lineer anlatısıyla, hepimizin gençliğinde ya da çocukluğunda yaşamış olduğu o bilindik duyguyu 70’lerin California’sıyla sahneliyor. Bunu yaparken gerçek ve kurmaca arasındaki o ayrımı da bulanıklaştırıp, sinemanın yalnızca bir düş kurmaktan ibaret olmadığını gösteriyor. Gary’nin tutuklanıp hemen bırakılması gibi bazı katkı sağlamayan sahneler bulunması ise filmin eksisini oluşturuyor.
[1] Jordan Ruimy, (2021). “Paul Thomas Anderson’s ‘Licorice Pizza’ is Based on Producer Gary Goetzman’s Childhood”.
[2] Özden Sevgi Diler, (2022). “Licorice Pizza: Karakter Rehberi”