Ana Sayfa Eleştiriler Üçüncü Adam Kim? / The Third Man (1949)

Üçüncü Adam Kim? / The Third Man (1949)

Üçüncü Adam Kim? / The Third Man (1949)
1
Alt tür olarak ortaya çıkan fakat zamanla iddialı ve sinema tarihi için önemli filmleri bünyesinde barındırdığı için film noir(kara film) sinema türü ana türler arasında kendine özgü bir yer edindi. Daha sonrasında ise kendi içinde farklı gruplara ayrıldı. Kara film türünü iyi besleyen alt kategorilerinin başında ise British Noir geliyor. İngiliz yönetmen Carol Reed’in yönettiği The Third Man’in ise British noirler arasında en önemli yere sahip olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

İngiliz yazar Graham Greene’nin aynı adı taşıyan romanından uyarlanan The Third Man, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avusturya’nın bölünmüş kenti Viyana’da geçmektedir. Amerikalı yazar Holly Martins iş için yakın arkadaşı olan Harry Lime’nin yanına gelir. Fakat geldiği gün Harry Lime’nin yakın tarihte öldüğünü öğrenecektir. Cinayet romanı yazarı olan Holly Martins için bu ölüm sıradan bir ölüm değildir. İçine sinmeyen, aklına yatmayan şeyler vardır. Bu yüzden cinayeti araştırmaya başlar. Farklı farklı görgü tanıkları ile konuşur. Ölümü sırasında yanında olan iki kişiyle iletişime geçer. Bir görgü tanığının “Olay mahallinde üçüncü bir adam vardı?” ifadesini kullanmasıyla Holly Martins’in içinde yer edinen şüphe anlam kazanacaktır.thethirdman-page

Filmin başrolü olmasına rağmen Orson Welles filmin ilk üçte ikilik kısmında görünmüyor. Bu görünmeyiş ve üçüncü adamın kim olduğu filmin gizem yükünü sırtlıyor. Ayrıca bu gizem filme olan ilgimizi daha da artırmamıza ve daha fazla dikkat kesmemize sebep oluyor. Üçüncü adamın kim olduğunu tahmin ediyoruz fakat emin olmak için gözlerimizle de görmek istiyoruz. Orson Welles’in canlandırdığı Harry Limes aslında ölmediğini karakterin kendini ölü göstermesinin ise sıradan sebeplere bağlı olmadığını öğreniyoruz. Arkasında yatan sebebin o dönemlerde penisilin ihtiyacından doğan krize bağlı olduğunu görüyoruz. Limes penisilin karaborsasının içinde önemli bir konumda yer alıyor. İşlerini daha kolay halledebilmek içinse bu yolu tercih ediyor.

The Third Man, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanır. Bununla da kalmaz. Ertesi sene “En İyi İngiliz Filmi” dalında BAFTA ödülünü kazanır. Oscar’dan da eli boş dönmez, oradan da “En İyi Görüntü Yönetimi” ödülünü kucaklar. En iddialı törenlerde muhakkak bir ödülle döner ve başarısını böylelikle tescillettirir.

Oyuncu kadrosunda baştan sona itibaren başrol olarak betimlenen Holly Martins karakterini canlandıran Joseph Cotten, tarzıyla bir adım önde olan Orson Welles’in kadraja girmesiyle beraber 2. plana atılıyor. Film içinde sivrilmeyen oyunculuğu sönük bir şekilde sonlanıyor. Lime’nin kız arkadaşı konumundaki Anna Schmidt canlandıran Alida Valli sadece filmin kadınsı tarafını yansıtmaktan öteye geçemiyor. Orson Welles ise filmin çok az bir kısmında görünmesine rağmen duruşuyla ondan istenileni fazlasıyla yapıyor.MV5BMjQwOTQxODA5NF5BMl5BanBnXkFtZTgwOTc1NDc3NTE@._V1__SX1857_SY859_

Filmin müzikleri ise film-noir türüne oldukça uygun baştan aşağıya iç karartıcı ve biraz da bunaltıcı. Ünlü sinema eleştirmeni Roger Ebert ise filmin müzikleri hakkında müzik ile bir filmin ana fikrine bu kadar uygun düşen başka bir sinema filminin olmadığını düşünüyor.

The Third Man kendi içinde barındırdığı gizemle, hiç eksik olmayan bölünmüş Viyana’nın ıslak sokaklarıyla, karanlık, puslu havasıyla ve toplumsal bir konuyu ele almasıyla sinema tarihinde kabuklaşmış bir yere sahiptir. Bir film noirden fazlasıdır. Carol Reed’in bu unutulmaz eseriyle henüz tanışma fırsatı bulamayanlar en kısa zamanda tanışmalılar. İyi seyirler.

Yorum(1)

Bir Cevap Yazın