Ana Sayfa Eleştiriler Dune Part 2 (2024): Adım Adım Dune Peygamberinin İzini Sürmek

Dune Part 2 (2024): Adım Adım Dune Peygamberinin İzini Sürmek

Dune Part 2 (2024): Adım Adım Dune Peygamberinin İzini Sürmek 10.0
0

Plan İçinde Plan: İşte Dune

Shai Hulud Dış Dünyadan Gelen Ses’e boyun eğecek.”*
Dune II (2024)

İnsan soyunun, Arkaik mağaralar dönemine olan uzaklığından çok daha uzak olan, tarihin 10191 yılını gösterdiği bir gelecek evrenindeyiz: Dune. Frank Herbert’in bilimkurgu alanına kattığı, Arapça kökenli bir kelime olan “dünya” yahut “toprak” anlamına gelen Dune isimli nadide serisinin nihayet devam filmi olan Çöl Gezegeni ile 2024’ün Mart ayında kavuştuk. Gerek prodüksüyonun büyüklüğü, gerek kadrosunun ses getirmesi ile yalnızca Dune-evreninin fanlarını değil, seri ile ilk defa 2021’de Denis Villeneuve’ün filmi sayesinde tanışan nice izleyici merakla beklemekteydi evrenin devam filmini. İlk kısımda (2021) çöle ve çölün solucanına karşı yalnızca tüketim amaçlı ve düşmanca tavır takınan tarafları görmüştük, ikinci kısımda (2024) ise ağırlıklı olarak çöle karşı dost ve dahi onu ilah edinenlerin tarafından olayları seyrettik.

Paul’ü (Timothée Chalamet) annesi Lady Jessica (Rebecca Ferguson) ile birlikte Fremenlerin siyecinde yer edinmeye çalışırken bırakmıştık ve kitapta da olduğu gibi karakterimizin Muad’Dib olma yolunu oluşturan unsur-taşları izleyeceğimizi zaten biliyorduk. Peki, bu unsur-taşların kitaptaki hali ile karşılaştırılınca farkları nelerdi? Ayrıca bu unsur-taşlarının aktarımında Villenueve ve ekip arkadaşları zaman zaman kitabın anlatı çizgisini aşmayı başarıp sinema tarihinde kalıcı olarak yerini sağlamlaştırdı mı? Çok katmanlı olan Dune evreninin her katmanının kendisine has derinliği olduğu aşikar. Peki kendi monomitini yaşayan Paul’ün peygamberliğe giden yolculuğunun ikinci kısmında neler başarılı şekilde aktarılmıştı? Bu yazı biraz daha bu sorulara yanıt bulma peşinde olacaktır. Ve elbetteki bu yazının yazarı da biliyor ki: Muad’Dib is the one who points the way. (Muad’Dib yol gösterendir.)

dune part 2 eleştiri

Ayrıca İlginizi Çekebilir: Dune (2021): Macera İçinde Macera

Çöl Gezegeni

Dune II’de, bize rehberlik eden Prenses Irulan (Florence Pugh), evrenin temel anlatılarından olan “günlüklerin” nasıl oluşturulduğunu, zengin bir kurgu dünyası ve yaratıcı dekor fikirleriyle muazzam bir şekilde sunuyor. İlk filmde, Chani (Zendeya) yani “Sihaya” (Fremen dilinde çöl baharı anlamına gelir) anlatıcı olarak bizimle birlikte ard alanda anlatıcı olarak bize eşlik ediyordu. Ancak, ikinci filmde, Prenses Irulan, kitaptaki epigraflar gibi olayların gelişimine dair açıklamalarda bulunarak, hikayenin ilerleyişine yönelik derin bir bakış sunuyor.

Irulan, evrende sayısız kitap yazmış, (hatta bazılarına Stilgar (Javier Bardem)’ın önsöz yazdığı bilinir) bir figür olarak beliriyor. Film olayların yaşandığı 10191 – 10196 seneleri arasında geçen Paul’ün Muad’Dib oluşuna giden süreçleri neredeyse kusursuza yakın şekilde romanın ana hattından kopmayarak fakat bazen bilim kurgu türünün sunduğu imkanları da kullanarak roman anlatısını daha ihtişamlı şölene dönüştürerek perdeyi başarıyla kapatıyor. Lady Jessica ve Paul’ün Fremenlere katılmaları ile Joseph Campbell’in “The Hero With A Thousand Faces” kitabında monomit kavramıyla açıkladığı gibi kahramanımızın kahraman oluşuna doğru geçmesi gereken zorunlu engebelerle dolu yolculuğu başlar. Paul, oldukça inançlı bir adam olan Stilgar’ın sık sık tekrarladığı gibi “yazılan bazı işaretleri” taşıyan genç bir “peygamber” adayıdır Fremenlerin gözünde. Hamile annesi ile Fremenlere kabul edilmeleri ne çok zor olmuştur ne de çok kolay olmuştur. Son derece inançlı olan Fremen halkının cennete kavuşma idealleri onların inançlarını diri tutmaktadır.

Bu hayal için de bir yerlerden gelecek olan kurtarıcı kişiyi yani “Mehdi”yi yani Lisan al-Gaib’i beklemektedirler. Böyle bir bekleyiş içinde dolu dizgin inançları olan bir halkın karşısında Paul’ün gösterdiği bir kaç işaret onun lider oluşunun yolunu kolaylaştırmış ve yönetimi devralmasını sağlamıştır. Filmde, Villeneuve’ün çölde geçen var olma hikayesinde seçtiği kum rengi sarılık (ilk filmde renk ağırlıklı olarak mavi idi, sudan gelene bir işaret gibi) ile isabetli kostüm seçimleri ve anlatıyı bütünleyen dekorlarla Dune evrenine yakışır kalitede bir iş ortaya çıkarmakla kalmayıp anlatıyı güçlendirmiştir.

dune inceleme

Paul Atreides’in Monomiti Üzerinden Filme Bakış

Joseph Campbell’in “The Hero With A Thousand Faces” eserindeki monomitinden bahsetmiştik yukarıda. Bu monomit mitolojik ve klasik öykü yapılarının temelinde bulunan on iki adımdan oluşan evrensel bir kahraman yolculuğu modelidir. İşte Campbell’ın monomitinin ana aşamaları:

1. Sıradan Dünya (The Ordinary World):

Kahramanın hikayesi, olağan bir dünyada başlar. Bu evre, kahramanın günlük yaşamını ve sıradan bir durumu temsil eder: Bu ilk adım Paul ve ailesi Atreides hanedanının, serinin ilk kısmında Arrakis bölgesine gelmelerini ile son derece uygundur.

2. Çağrı (The Call to Adventure):

Kahraman, olağan dünyasından ayrılmaya çağrılır. Genellikle bir çağrı, bir maceraya, bir keşfe veya bir değişime yönlendirir: Arrakis ve Arrakis’ten de önce Paul’ün sık rüyaları aracılığıyla başka diyardaki başka bir yere bir kadın vizyonuyla çağrıldığını biliyoruz. Rüya halleriyle geleceği görebilmesi onun yaşamında bir vizyon gibi her an gelebilmektedir.

3. Aşılabilirlik ve Direniş (Refusal of the Call):

Kahraman, çağrıya direnebilir veya başlangıçta kabul etmeyebilir. Bu, kahramanın kendi içsel veya dışsal engellerle başa çıkma sürecini temsil eder: Paul, Harkonnen’lerin hain saldırısı sonrası zaten epey merakını uyandıran çöle annesi ile birlikte sığınmıştır adeta. Burada yaşanan bazı sekanslar/anlar Paul’ün bazı işaretleri taşıdığını bizlere gösterir. Paul geleceğe dair çok sık vizyonlar görmeye devam eder. Serinin ilk filminin sonunda fremen siyecine kabul edilmeleri için kendisini kanıtlaması gerekir ve savaşçı bir Fremen olan Jamis’i öldürmesi onun çağrıya ilk adım attığı yer sayılabilir.

4. Mentor Yardımı (Meeting the Mentor):

Kahraman, yolculuğuna rehberlik edecek bir mentora veya bilge bir figüre rastlar. Bu kişi, kahramana bilgi, cesaret veya araçlar sağlar: Aslında onun her daim yardımcısı Bene Gesserit’lerin en iyi rahibesi denilebilecek olan annesi Lady Jessica’dır. O hem hanedanlık tarafından Mentatlığı öğrenmiştir veliaht olduğu için hem de Bene Gesserit eğitimlerini üst düzey seviyede almıştır. Lady Jessica’nın mükemmel(!) değişimi ve rahibelikten Reverend Mother’a geçişi son derece anlatıya sadık kalınarak ve anlatının zenginliğine de yakışacak şekilde işlenmiştir.

Fremenlerin hayat suyundan içen ve topluluğun en mistik tabakasının “ana”sı oluşu ve bu rolü West’in gösterişli kıyafet seçimi ile ve yüzündeki ilahi metinlerin yazılı görünüşü ile Reverend Mother Jessica oğlunun mentorlüğü konusunda Arrakis’tekinden daha farklı bir konuda ısrarcı davranarak Paul’ü AltınYol’a zorlayan bir figür de olmuştur. Hatta kitapta Paul “Annem benim düşmanım. Farkında değil, ama öyle. Cihada yol açacak. Beni doğurdu; beni eğitti. O benim düşmanım.” Biz bu kitaptaki ifadeleri direkt duymuyoruz ancak filmde annesi ile olan tüm konuşmalarından daha iyi anlıyoruz.

Siyece kabul edildikten sonra da Muad’Dib olma yolunda onun en iyi yardımcısı müthiş köklü inanca sahip olan Fremen halkıdır. Bilhassa Stilgar onda bazı işaretler gördüğünü sıkça dile getirmiştir. Stilgar karakteri kitaptan farklı olarak ama Fremen inançlılığı haline aşırı uygun olarak filmde Paul’ün büyük solucan Shai Hulud’u çağırmasına ve diğer çoğu dikkat çeken davranışlarına körü körüne bağlanmıştır. İşte Paul’ün en büyük mentoru bu inanç halidir. Onu destekleyen, yolu gösteren olduğu halde yolunu açan bu köktenci inanca sahip olanlardır.
dune part 2 konusu

5. Eşik Atlayışı (Crossing the Threshold):

Kahraman, sıradan dünyasını tamamen terk eder ve macera dolu bir dünyaya adım atar. Bu, kahramanın değişim ve gelişim için bir dönüm noktasıdır: Bu kısmı kitapta okumak kadar keyif vericiydi izlemesi. Paul’ün atladığı eşikler Dune II’de fedaykinler arasında iyi bir fedaykin olduğunu kanıtlamak; gece çölde tek başına geçirebilmek (ve elbette Fremen sözü olan “Mesih çölün yarısını bilecek” sözünü ispatlamak, çöl ruhlarını yani Stilgar’ın söylemiyle cinleri dinlememesi (Jamis’i görmesi mesela), böyle minik eşikleri aşarak kabilesinde yer edinir. Ancak onun en büyük iki eşiği olmuştur: birisi Shai Sulud’u yani Solucan’ı hem de şaşaalı bir solucanı çağırabilmesi ve onu sürebilmesi. İkincisi ise hayat suyunu (yani bir solucanın ölürken verdiği sıvı) içip, ölmemesidir. Filmde ve kitapta onun burada ölmemesi aslında masum olan Paul’ün artık masumluğunu kaybetmesi ve tam bir Mehdi gibi halkına hakim olmasının yolunu açmıştır. Hayat suyu Paul’e “Harkonnen olarak hayatta kalmanın” (Dune II dk: 1:58:08) gerektiğini geleceği daha net göstererek “söylemiştir”.Buradan kasıt Mehdi’liğini hangi yol ile izleyeceği hususunda bize ipucu vermektedir. Masum Paul, Chani’nin göz yaşı ile gerçekten artık “ölmüştür”.

6. Sınavlar, Müttefikler ve Düşmanlar (Tests, Allies, and Enemies):

Kahraman, yeni dünyasında çeşitli zorluklarla karşılaşır, müttefikler edinir ve düşmanlarla mücadele eder. Bu aşama, kahramanın karakterinin şekillenmesi ve güçlenmesi için önemlidir: Şunu çok iyi biliyoruz Paul Atreides artık Paul Muad’Dib Usul olmuştur. Müttefiki olduğu kesim Fremenler onun hem kurtaranı hem de onların kurtarıcısı olmuştur. Usul yani “Sütunun tabanındaki güç” anlamına gelen bu isim, Paul Atreides’e Fremenlere katıldığında verilen gizli siyeç adı olan -yalnızca kabilesi tarafından bilinen ismin onun giderek güçlenerek yer edinmeye başladığının göstergesidir. Her aldığı isim kendisinde olan değişimin nişanesidir. Ayrıca onun en önemli müttefiki filmde henüz doğmadan yüzlerce büyükanne ruhunu taşıyan kız kardeşi Alia Atreides’tir. Alia, kitapta hayli tüyler ürperten derece zeki, bilgili bir karakterdir. Villeneuve onu, erkek kardeşini Kwisatz Haderach olarak destekleyen ve bu destek ile de zaman zaman Paul’ü epey etkileyen bir karakter olarak filmde erkenden işlemeye başlıyor. Ayrıca Chani’nin siyeç içinde Paul’e yardımcı olması; örneğin gece çöldeki sınavında yürüyüşü beraber öğrenmeleri, çölde rüzgar kapanlarını öğrenmesi gibi tüm “fedaykin gibi olmanın” yollarını Sihaya’sı Chani’den öğrenmişir.

dune part 2 inceleme

Düşmanlar: Harkonnen hanedanının babasını ve kendi hanedanını katletmesi sonrası bir de Fremenlere yapılan ardarda saldırılardan sonra intikama inanan Paul’ün baharatı elde etmeyi isteyerek tüm imparatorluğa baş tutması onun düşmanları ile kapışmasının en itici gücüdür. Fakat Villeneuve oldukça estetik bir kötü taraf yaratarak seyir zevkini adeta arttırmıştır: Vladimir Harkonnen’in tuhaf ve itici ama bir o kadar da gösterişli devasalığı (ki o aslında bir Bene Gesserit laneti yüzünden böyledir), siyah beyaz sekanslı arenası (bu sahne bana ekmek ve gladyatör siyasetini çokça anımsattı), dazlaklarla dolu olan ve mırmır seslerle ritmik olarak savaş-taktik odasında çalışanlar, ip gibi sıralanmış dazlak ölümcül Sardoukarlar, çoğu girişimi beceriksizlikle sonuçlanan hırçın Rabban’ın Arrakis’i kardeşi Paul’ün kuzeni sosyapat Feyd Rauth gibi. Okuyucalar bilir ki Feyd Rauth, Paul’ün adeta anti-karakteridir. Delifişektir, acımasızdır ve o da Paul gibi elbette çok yeteneklilerdir. Estetik bir kötülüğün kusursuz resminin hakkını Feyd filmde yaklaşık 23 dakika görünerek iyi vermiştir. Feyd ile ilgili kitapta okuduğumuzdan farklı olarak filmde Lady Margot ile olan Gom Jabbar deneyini izliyoruz. Bu sayfalarca okuduğumuz iki karakterin karşılaştırılmasını anlamamız için sinemaya uygun olarak uyarlanmış bir anlatı kolaylığı sunmuş olabilir. Bizler Paul’ün düşmanını Paul kadar güçlü görmeliyiz ki büyük karşılaşmaya hayli heyecanlanalım. Bildiğiniz üzere o kutuya elini sokanlar çıkarırlarsa ölürler şayet çıkarmazlarsa insan ötesi bir gücü olduğu ispatlanmış olur. Ve Feyd Rauth acıdan keyif alan bir sosyapattır. Lady Margot Fenrg’in kutuya Gom Jabbar deneyinden sonra Bene Gesserit’lerin Reverend Mother’ı Mohaim’a ajanlık yaparak Harkonnen tarafını anlatırken hamile kaldığını işaret etmesi de kitapta olmayan bir noktadır. Paul Muad’Dib’in düşmanları belki de tahmin etmediğimiz yerlerden doğabilir. Paul’ün anne tarafından soyu kendisine gelecekte düşman mı olacaktır? İşte bir başka daha üzerine düşünelesi kitap-film farkı.
dune 2 konusu

Seri kitapla olan uyumunu iyi oyunculuk, mekan seçimi, dekorlarla adeta bütünlüyor. Kısacası izleyiciyi memnun ediyor film. Burada Campbell’in 12 adımlık ilerleyişini kesiyorum. Şimdiye kadar onun kahramanlığının yolunu adım adım izlerken hem kitabı hem de filmleri ele alarak incelemeye çalıştık. Devam filminde de kalan beş adımı Paul üzerinden okuyabilecek miyiz bakalım? Benim azıcık geekliğimden ve Denis Villneuve’ün kendisine ve geekliğine olan güvenimden kaynaklı mükemmel bir üçlemeye sahip olacağımızı düşünüyorum. Eksikler, belki aşırıya kaçılanlar, belki de bazı kısımları esirgenenler elbette olacaktır fakat önemli olan Dune evrenini kaliteli bir yapımla konuşabilmektir.

“Bıçak elden daha tehlikelidir ve bıçak her iki elde de olabilir.”
*Frank Herbert, Dune

Kaynakça
Joseph Campbell “The Hero With A Thousand Faces
F. Herbert, Willis E. McNelly “Dune Encyclopedia”

Puanlama

10.0

10.0
Kullanıcı Oyu: ( 4 oylar ) 9.5

Sedef Açıkgöz 'Germanistik deryasında Tarkovski karakteri gibi elimde mum ile 'Işık'ın peşindeyim'

Bir Cevap Yazın