Ana Sayfa Etiket "inceleme"

Time(2006): Ruhun Kusurları Botoksla Düzelmez

  “sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır her şey olmaya hazır sana bakmak suya bakmaktır gördüğün suretten utanmak sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır sana bakmak Allah’a inanmaktır.” Yılmaz Erdoğan Sevgiyle bakarken Allah’a inanan, diğer taraftan da inandığının yarattığı suretleri beğenmeyerek sözde sevgi adına yeniden yorumlayan biz insanlar…  Aşk ve sevgi; insanların duygularında […]

A Star is Born (2018): “Yine” Bir Yıldız Doğuyor

İlk gösterimini Venedik Film Festival’inde yapan ve o zamandan beri övgülere boğulan A Star is Born, sürekli yeniden anlatılan ve her seferinde hem biraz taze hem de biraz tanıdık kalan bir Hollywood miti gibi. İlk kez 1937 yapımı A Star is Born ile izlediğimiz başarılı olmak isteyen sıradan bir sanatçının keşfedilip şöhrete ulaşma hikayesi ardından […]

Romeo + Juliet (1996): Modern Zamanlardan Bir Orta Çağ Hikâyesi

Başarılı yönetmen Baz Luhrmann, ilk filmi Strictly Ballroom’un ardından İngiliz yazar Shakespeare’in yazdığı, tiyatro tarihinin en büyük trajedisi olarak nitelendirilen Romeo ve Juliet’in post-modern bir uyarlamasıyla karşımıza çıkar. Orta Çağ’da geçen hikâyeyi günümüze taşıyan Luhrmann, olay örgüsü ve diyaloglar konusunda değişiklik yapmaktan kaçınırken yüzyıllar sonra tekrardan vücut bulan büyük aşk için pratik yaşam üzerinden birçok yenilik […]

The Merchant of Venice (2004): İntikam İçin Acı Bir İsteğin Hikâyesi

Michael Radford yönetmenliğindeki Venedik Taciri, Shakespeare’in aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlanmış 2004 yapımı filmdir. Bu filmle ilgili pek çok eleştiri okumuş olabilir, görüş duymuş olabilirsiniz ve duyduğunuz şeylerden biri de muhtemelen, filmin yetersiz olduğudur. Çünkü orijinal eser çok başarılı. Fakat ben bu kanının aksine, filmin sıradan bir film gibi değil tiyatro perdesi sahneleri gibi olmasından; […]

Hamlet (1948): İntikam Sancısı

Yaşadığı çağdan günümüze değin her vakit diliminde ve dünyanın her yerinde yazdığı oyunlar büyük bir ilgiyle benimsenen Shakespeare’i ve oyunlarını sonsuz bir parıltıyla ölümsüz kabul etmek hiç kuşkusuz abesle iştigal olmayacaktır. Yazdığı karakterlerle insana dair en karmaşık duygu ve olguları zihinlere olanca açıklığıyla serpiştirmesi onu dünyanın en büyük oyun yazarlarından biri yaptı. Neredeyse tüm ülkelerde […]

King Lear (1971): Shakespeare’in Değil Peter Brook’un Kral Lear’ı

Peter Brook’un Kral Lear’ı, Shakespeare’i tarihsel olduğu kadar anlaşılmasını da zorlaştıran soyut ve yoğun kavramsal üslubunu, sinemanın imkanları içerisine somut ve yüzeysel bir üsluba sığdırma iştiyakıydı. Peter Brook‘un filmindeki bazı sinematik farklılıkları şöyle özetleyebiliriz; tiyatro için kullandığı parçalı anlatımı Kral Lear filminde sinema sanatının sunduğu teknik imkanlar çerçevesinde sinemasal bir üsluba dönüştürerek anlatmaya çalışmış bunun […]