Ana Sayfa Eleştiriler Halloween Kills (2021): Tutmayın Beni Öldüreceğim!

Halloween Kills (2021): Tutmayın Beni Öldüreceğim!

Halloween Kills (2021): Tutmayın Beni Öldüreceğim! 6.0
0

Yönetmen David Gordon Green ve Danny Mcbride, 2018 yılında korku türünün kült filmlerinden Halloween (1978)’e bir devam filmi yazıp seriyi sil baştan toparlamak istediler. En büyük hedeflerinden birisi ilk filmin gerçekçi atmosferinden ve gizemli yapısından uzaklaşan devam filmlerinin izinden gitmemekti. Halloween (2018) filmi bu açıdan oldukça başarılıydı ancak bu filmdeki bazı tercihler ne yazık ki öncekine göre gerilemeyi kaçınılmaz kılmış.

Öncelikle şunu düşünelim. Artık günümüzde slasher janrasının tutmaması ya da başarılı örneklerinin çekilememesinin bazı nedenleri var. Bu tip filmlere kendinizi yeteri kadar vermezseniz her zaman inandırıcılıklarını yitirme gibi bir durum söz konusu. Bu durum eskiden beri belki vardı ama 21. yüzyıl sonrası gelişen teknoloji ve otoriterleşen devletlerin altında böylesi katliamları gerçekleştiren bir seri katilin hikayesini inanmak daha da güçleşiyor. Halloween Kills da aslında bunun oldukça farkında. Myers katliamlarına başladığı zaman televizyonlar son dakika giriyor. Haberler hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor, halk ise her zamankinden daha çabuk bir araya gelip direnç gösteriyor. Bu kısımlar olması gerektiği gibi, çünkü böylesi bir dünya yaratamamak baştan arızalı olacaktı. Dolayısıyla kaçınılmazdı. Fakat bu durum bir seçim yapmanız gerektiği anlamına geliyor. Seri katilinizi sınırlayacak mısınız? Yoksa onu şeytanlaştıracak mısınız?

Seriye Günümüzden Bir Bakış

jamie lee curtis halloween kills sahnesi

Myers’ın beni korkutan tarafı özellikle çıktığı dönemlerde ün salmış birçok psikopat seri katil gibi bir karakter olarak ortaya çıkmasıydı. Daha sokaktan gelme hissettiriyordu ama filmdeki tüm o donuk yapısı, zihninin 6 yaşındaki bir çocuğunkinden farksız ama bedeninin bir ayı gücünde gösterilmesi gibi sinemaya özgü yaratıcı taraflarını da kabul edebiliyordum. Fakat bu tanımlamanın şöyle bir sıkıntısı var. Eğer ki böyle bir karakter yaratıyorsak birkaç film sonra senaryo yazımında yaratıcılık problemi yaşayabiliriz. Günümüz teknoloji ve iletişim dünyasında geçen bir seri katil filmini insancıl boyutlarda fazla uzatamazsınız. Bir noktada her uzatılan dakika size eksi olarak yazar. Peki bu film o sınırlara gelmiş miydi? Bana kalırsa hayır. Hala Myers’ı insancıl boyutlarını atlamadan yazmaya devam edebilirlerdi. Tıpkı Halloween (2018)’de olduğu gibi. Bu filmin ilk hayal kırıklığı David Gordon Green ve Danny Mcbride’ın kendilerini belli ki daha 2. filmden senaryo çıkmazında hissetmeleri ve bundan dolayı acil durum butonuna basmış olmaları: Hadi şeytan Myers’ı diriltelim! Tabii bu durum daha çok katliam daha çok bıçak yarası demek. Serinin hastaları için hiçbir problem gözükmüyor. Ne var ki ilk filmde gördüklerim ve üçlemede hedeflenen Halloween portresine uymayan bu ara filmin tutarsızlığı beni bir miktar üzdü.

İkincisi, Filmde Myers’ı görmediğimiz her anda doldurma(filler) bir dizi bölümü izler tadı alıyoruz. Çok da ilgimizi çekmeyen detaylar uzunca anlatılıyor, Laurie film boyunca pasif bir rol üstleniyor ve çok arka planda kalıyor. Evet, Halloween Ends’de bu ikilinin büyük bir ihtimalle müthiş bir final kapışmasını izleyeceğiz ama buna altyapı kuran bir filmden ziyade hikâyeyi odağından uzaklaştırıp daha çok Myers’ın sıradan insan öldürme şölenini izletelim derdi söz konusu. Son olarak her ne kadar bir korku filminde az takılmamız gerekse de bazı mantık hatalarının pek bir izahı yoktu. Az empati yaparak izleyiniz.

Hiç mi güzel bir tarafı yok diye soranlar için güzel taraflarını sona bıraktım. En nihayetinde seriyi sevenlerin bu dediklerime hiç takılmadan gidip filmi izleyeceğini biliyorum. Onlara söyleyeceğim ilk şey filmin 1978 Halloween ile olan kurduğu güzel bağlantılar. Oradaki karakterlerin büyümüş hallerinden tutun filmin jenerik kısmındaki nostaljisine kadar oldukça tatlıydı. İkinci olarak, Myers’lı her sahneden oldukça zevk alacaksınız ki film o açıdan isminin hakkını veriyor gerçekten; Michael öldürdükçe öldürüyor. Özellikle fragmanlarda gördüğümüz yangından kurtulma sahnesi oldukça epik. Son olarak filmin kültleşmiş müziğinin yaratılan modern versiyonlarıyla olan güzel harmanları seyirciyi filmde diri tutan etmenlerden biri.

Ben filmden çok umutluydum, fakat üstte anlattığım nedenlerden dolayı hayal kırıklığına uğradım. Devam filminde ne yapacaklar bilmiyorum ama her şeye rağmen Halloween Ends’i 1978 yapımı Halloween filminin bir hayranı olarak merakla bekleyeceğim.

*** 78. Venedik Film Festivali Seçkisi ***

Puanlama

6.0

6.0
Kullanıcı Oyu: ( 1 oy ) 9.2

Bir Cevap Yazın