Ana Sayfa Etiket "film incelemesi"

Mank (2020): Endüstrinin ve Kapitalizmin Ruhu

4 Aralık’ta, Netflix’te gösterime giren David Fincher’ın yeni filmi Mank, son zamanların en beklenilen filmlerinden biriydi. Ki bu da Fincher’ın sonuna kadar hak ettiği bir ilgi galiba. Mank, ne kadar Citizen Kane’in yazılış dönemine dair bir film olarak ortaya çıksa da-ki filmin genel hatları bunun üzerine- filmin asıl muhtevası Hollywood’un altın döneminin, eleştirel bir sağlaması. […]

First Cow (2019): Bozuk Süt

‘’Kuşa bir yuva, örümceğe bir ağ, insana dostluk.’’ William Blake’in Cennet ile Cehennemin Evliliği adlı eserinin “Cehennem Meselleri” kısmından yapılan yukarıdaki alıntı, Kelly Reichardt‘ın 70. Berlin Film Festivali’nde ana yarışmada yer alan First Cow filminin açılışında karşılıyor izleyenlerini. Reichardt’ın sinemasında nostaljik bir yolculuğa çıkan yapıt, iki dost üzerinden, yönetmenin alışıldık nahif diliyle kurduğu anlatısını; kapitalizm ve […]

Never Rarely Sometimes Always (2020): Kendine Ait Bir Karar

“Kararın ne olursa olsun, senin olduğu sürece uygundur”. Henüz 18’ine basmamış Autumn’a (Sidney Flanigan) kürtaj kararını verdiğinde hastanedeki sosyal hizmet danışmanının verdiği bu cevap, basit gibi görünen hayati bir ilkenin, kadın özgürlüğünün feda edilemez bir parçası olduğunu yeniden hatırlatıyor. Eliza Hittman’ın senaryosunu kaleme alıp yönettiği Never Rarely Sometimes Always filmi, bir genç kadının, 18 yaş […]
zemlyaad6590d8c991f4666ad38793c10a8e3c
8.0

Zemlya (1930): Sessiz Sinemada Politik Şiirselliğin Öncü Filmi

Ukraynalı yönetmen Alexander Dovzhenko’nun başyapıtı olarak gösterilen Sovyet filmi Earth (Zemlya) sinema tarihinde yeterince değeri bilinmemiş saklı başyapıtlardan biri olarak gösterilir. Film Sovyet montaj sinemasının en ünlü yönetmeni Eisenstein’ın başyapıtı Potemkin Zırhlısı’ndan farklı olarak Sovyet devriminin öncesindeki siyasal başkaldırıdan ziyade devrim etkisindeki tarım toplumunu, devrimin Rus köylüsü üzerindeki etkilerini ve tarımdaki modernleşmenin yarattığı sonuçları şiirsel […]

Lee Chang-dong Sineması: Acının Muhasebesi ve Yeni Başlangıçlar

İçinde bulunduğumuz 2020 senesinde, Şubat ayında gerçekleşen Akademi Ödülleri çok önceden kapanmış bir dönemin ilanı gibiydi. Düşüşe geçen Holywood sineması, 2000’lerin başında ağırlığını göstermeye başlayan Uzak Doğu sinemasına mağlup olmuştu. 2018 senesinde çoğu sinema eleştirmeni tarafından zirveye konulan ve dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde eleştirmenlerden rekor puan alan Burning (bana göre son 20 yılın en […]

Ema (2019): Özgürlük Ateşi

Psikanalizin kurucusu olarak bilinen Sigmund Freud*, “Yaşam, tıpkı genel olarak insanlık için olduğu gibi birey için de katlanılması güçtür. İçinde yerini aldığı uygarlık, bireye belirli bir miktar yoksunluğu zorla kabul ettirir” der. Her çocuk toplumla, dille, yasayla, otoriteyle kısacası kültürle tanışmadan önce ilkel arzulara sahip, özgür bir bebek olarak doğar. Fakat uygarlığın gelişmesi ve çocuğun […]