I Was Born, But… (1932): Çocuklar İçin Ders 1: Kapitalizm

Filmde bahsetmemiz gereken diğer bir konu ise ailenin ferdi olan babanın mesleği. Fabrikada yönetici olan babanın, okuldan kaçan iki çocuğuna “önemli biri olmak istemiyor musunuz?” diye sorarak okula gitmeyi telkin etmesi çocukların gözünde babalarının önemli, idealist biri olduğu duygusu yaratıyor. Ancak babalarının sıradan bir çalışan olduğunu, müdürün altında çalışan ve kendinden taviz veren biri olduğunu öğrendiklerinde ise bu durum çocuklarda travmaya yol açıyor. Babalarını otoriter, ciddi ve ağır başlı biri olarak tanıyan çocuklar, babalarını müdüre dalkavukluk yaparken görmeleri sonrası büyük bir hayal kırıklığına, akabinde öfkeye kapılıyorlar. Filmin büyük çoğunluğu eğlenceli bir anlatımla geçmesine rağmen filmin bu kısmından sonrası çocukların babalarıyla olan ilişkileri farklı bir boyut kazanarak yoğun bir dram hissettiriyor izleyenlerde. Çocukların zihinlerini meşgul ederek öfkelendiren şey, babalarının arkadaşlarının babasından ne gibi farkının olduğu ve neden babalarının müdür değil de başkasının müdür olduğu. Babasının bu durumu kabullenmesi çocukları iyice öfkelendiriyor. Babayla çocuklar arasındaki temel fark, babanın mağlubiyeti kabullenerek hırslarını dizginlemesini bilmesi, çocukların ise mağlubiyeti hazmedemeyecek kadar hırslı ve vahşi içgüdülere sahip olmaları.
Yasujirô Ozu’nun erken dönem filmi, her ne kadar piyano melodilerinin, muhteşem oyunculuk performanslarıyla harmanlandığı eğlenceli bir film olsa da altında gizil dramatik unsurları barındırıyor. Film, özü bakımından ideolojik olmasa da kıyısından köşesinden kapitalizm eleştirisi yapıyor denebilir. En nihayetinde filmde geçen 1930’lu yılların Japonya’sındaki sınıfsal eşitsizliğin, aile kurumuna yansımaları buna örnek teşkil ediyor. Bu bağlamda I Was Born, But…, kardeşlik dayanışmasını, toplumsal uyumu, ebeveyn ilişkilerini anlatmakla kalmayıp aynı zamanda sistem eleştirisi de yapıyor. Ozu’nun bu filmi sadece sessiz film sevenlerin değil sessiz sinemaya karşı herhangi bir ilgisi olmayan kimselerin de beğenebileceği türden bir film.