Ana Sayfa Etiket "film incelemesi"

Late Spring (1949): Savaş Sonrası Toplum ve Bireydeki Çözülüş

Tüm dramatik vasıtaları bertaraf ederek (Geç Gelen Sonbahar)  bir adamın karakterini canlandırmak istiyorum. Dramatik iniş ve çıkışları betimlemeksizin hayatın nasıl bir şey olduğunu hissettirmek istiyorum Yasujirô Ozu İkinci Dünya Harbi ve sonrasında halkları gütme veya tahakküm altına almada askeri gücün yerini kültürel aşılamanın (Amerikan Rüyası) aldığı yıllarda Japonya’da süregelen bu serancamı Yasujirô Ozu , Profesör […]

Tokyo Twilight (1957): Derinlikli ve Felsefi Aile Melodramı

Japonya Sineması’nın önde gelen ismi Yasujirō Ozu‘nun, filmlerinde sıklıkla değindiği II. Dünya Savaşı sonrası kültürel anlamda değişen Japonya, aile ilişkileri, evlilik gibi konular 1957 yapımı Tokyo Twilight filminde de karşımıza çıkıyor. Ozu’nun senaryosunu Kôgo Noda ile birlikte yazdığı film, ağır bir aile melodramını duygu sömürüsüne kaçmadan derinlikli ve felsefi bir açıdan ele alıyor. Film, 30’lu yıllardan sonra yönetmenin […]

I Was Born, But… (1932): Çocuklar İçin Ders 1: Kapitalizm

Japon sinemasının öncü ismi Yasujirô Ozu’nun 1932 yılında gösterime giren filmi “I Was Born, But…”, orijinal ismiyle Otona no miru ehon – Umarete wa mita keredo, çocukları merkeze alarak onların iç dünyasını konu alıyor. 1929 yılında dünyada sesli film teknolojisine geçilmiş olmasına rağmen Ozu, bu filmi sessiz çekmeyi tercih ederek iki kardeşin aileleriyle ve diğer […]

Pickpocket (1959): Suç ve Ceza

Sinemanın peygamberi Andrey Tarkovski‘nin Mühürlenmiş Zaman (1992, Afa Yayıncılık) kitabında “Örneğin, bir Robert Bresson hangi türü kullanırdı? Hiçbirini. Bresson, Bresson’dur. O, başlı başına bir tür zaten.”¹ diye bahsettiği Fransız auteur, inanç ve insan ruhu gibi kavramları irdelemesi sebebiyle ismi Bergman ve Tarkovski ile birlikte anılsa da biçim olarak bakıldığında yanına başka bir ismin yazılamayacağı bir yönetmendir. Sık sık minimalist sıfatıyla […]

A Man Escaped (1956): Ölüler Evinden Kaçış

Türkçe ismiyle Bir İdam Mahkûmu Kaçtı, Fransız auteur Robert Bresson‘un dördüncü uzun metrajı. Orijinal ismiyle Un condamné à mort s’est échappé ou Le vent souffle où il veut (ya da Rüzgâr Dilediği Yerde Eser), ismiyle kendini açık ettiği hâlde kendisini sonuna kadar heyecanla ve merakla izleten başarılı bir eser.  Film, yönetmenin, “Bu, gerçek bir hikâyedir. Yaşananları tüm çıplaklığıyla anlattım.” […]

Lancelot du Lac (1974): Aşkın Görmeyen Gözleri

Birbirinden farklı konulara kendi bakış açısı ve estetiği ile yaklaşan Robert Bresson, Fransız Sineması’nın bir dönemine damga vurmuştur ve hâlâ eserleriyle bu etkiyi devam ettiriyor diyebiliriz. 1974 yılında çektiği Lancelot du Lac, öne çıkan eserleri kadar hafızalara kazınmasa da bir tarihsel miti, farklı bir kanalla seyirciye aktarmasıyla önemli bir kategoridedir. Bu miti aslında çoğumuz duymuş […]